Ankara'da "değişen Dünyada Müslüman Kadın Imajı " Konferansı Düzenlendi
'değişen dünyada müslüman kadın imajı ' konferansı düzenlendi
Müftülüğümüzce Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonunda “Değişen Dünyada Müslüman Kadın İmajı “ konulu konferans düzenlendi.
Kocatepe Camii Müezzin Kayyımı Furkan Tıraşçı’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program İl Müftüsü Dr. Yusuf Doğan’ın konuşmasıyla devam etti.
Müftü Doğan konuşmasında “ Merhum şair Nuri Pakdil’in dizelerinde
‘Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir Kudüs yapar.’
ifadeleriyle bizim kadın tasavvurumuzun ne kadar güçlü; bilgi ve medeniyet merkezli nesiller ve şehirler imar eden mümtaz bir varlık olduğu en güzel şekilde belirtilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı“Değişen Dünyada Müslüman Kadın İmajı “ konulu konuşmasında;
“Kadınlar ve erkekler birbirinin velisidir.” ayetine vurgu yaptı.
Martı, “Hem kadın hem de erkek, kendi hakkını savunduğu kadar, karşı tarafın hakkını da korumayı bilmelidir. Kur’an, Mümin kadınları ve erkekleri birbirinin velisi olarak tanımlıyor. Veli; temsil eden, dost olan, destekleyen, bir kimsenin menfaatlerini o yokken de koruyan demektir. Sadece Mümin erkekler mümin kadınların velisidir demiyor. Her ikisi de birbirinin velisidir diyor. O halde karşıtlık üreten, çatışan, güç yarışına giren bir üslup Müslüman kadını güçlü kılmıyor. Yan yana daha güçlü olacakken, birbiriyle uğraşarak enerjilerini yanlış yerde kullanmış oluyorlar.” dedi.
“Kadınları kamusal alanda dar bir alana mahkûm etmek yerine, kamusal ve sosyal hayatı Müslüman kadının varlığına uygun hale getirmeliyiz.” diyen Martı, “Bugünün Müslüman kadınını geçmişle kıyaslayıp küçük görmekle, suçlamakla bir yere varamayız. Tıpkı Peygamberimizin kendi zamanında yaşayan kadınlara değer verdiği, güvendiği, iman ve bilinç aşıladığı gibi, bizim de bugünün kadınına İslam’ın sabitelerini anlatmamız, değişmek değerlerimizi aşılamamız ve kamusal alanı bu değerlerle inşa etmemiz gerekir. Bir Müslüman’ın asla vazgeçemediği sabiteler nedir? Müslüman kadınların bunları öğrenmesini sağlamalıyız. Haram da helal de bellidir, sınırları esneterek Müslüman kadını rahatlatma iddialarına karşı uyanık olmalıyız. Ama bu çağın ve bu coğrafyanın gerçeklerini de dikkate alarak çözüm üretmekle, değişkenleri değerlendirmekle, kadının iyilik üretmesi için hayatını kolaylaştırmakla da mükellefiz.” dedi.
Martı, “Müslüman kadının bugünün dünyasında, İslam düşmanlığının had safhaya vardığı böylesine çetin bir hayatta var olma çabası cihattır. Bugün bütün değerler yok sayılarak, insanı sınırsız özgürleştirme adına bütün kutsallar çiğnenerek bir dünya düzeni kurulurken, Müslüman kadının onuru, iffeti ve ilkeli duruşuyla hayata sahip çıkması, cihattır.” dedi.
Konferans çiçek takdimiyle sona erdi.