Antalya'da 2024 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı Geniş Katılımla Gerçekleştirildi.
2024 yılı mevlid-i nebi haftası açılış programı geniş katılımla gerçekleştirildi.
2024 yılı Mevlid-i Nebi Haftası açılış programı geniş katılımla gerçekleştirildi.
Hazreti Peygamber (sav)’in dünyaya teşriflerinin sene-i devriyesi olan Mevlid-i Nebi Haftasının açılış programı , her yıl olduğu gibi bu yılda coşkulu bir katılımla gerçekleştirildi.
Kentin sembol camilerinden olan Tarihi Muratpaşa Camii’nin bahçesinde düzenlenen programa, Vali Vekili Mustafa Hulusi Arat, İl Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya, Kurum Müdürleri, İl Müftü Yardımcıları, İlçe Müftüleri, Din Görevlileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Program, Muratpaşa Camii İmam Hatibi Mesut Çetmi'nin Kur’an Tilaveti ile başladı.
Programın açış ve selamlama konuşmasını yapan İl Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya, yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi. “Kur'an'ı yaşayan, örnek olan, rehber olan Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem efendimize bu dünyadaki bütün canlılar adedince Salât ve selâm olsun. Gününüz hayır olsun. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Sevgili Peygamberimizin veladetinin yıldönümü vesilesiyle Mevlid-i Nebi haftası boyunca Allah Resulü'nün ahlakını, güzelliğini, onun yaşadığı dönemi anlatmaya çalışacağız. Diyanet İşleri Başkanlığımızca her sene bir konu tespit ediliyor. O tema çerçevesinde çalışmalar devam ediyor. dedi.
Bu sene Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası konusunu ele alacaklarını belirten Müftü Yalçınkaya, Allah Resûlü (s.a.s) yüce bir ahlak üzere yaratılmıştır. O, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiş son peygamberdir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), iman, amel ve ahlâkın birbirinden ayrılamayacağını; güzel ahlakın, hayatın her alanını kapsaması gerektiğini vurgulamıştır. İnsanın ancak ahlâkı ölçüsünde dindar ve iyi bir kul olabileceğini belirtmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s), tüm insanlık için en güzel örnektir. Rabbimize, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı o hatırlatmıştır. Ailemize Allah’ın bir emaneti olarak sahip çıkmamız gerektiğini o öğütlemiştir. Erdemli, ahlaklı ve onurlu bir hayatın yollarını o göstermiştir. Hak ve hakikati, adalet ve merhameti o öğretmiştir. Kadınlar ve yaşlılar hak ettikleri gerçek saygınlığa onunla ulaşmıştır. Yetim ve öksüzlerin yüzü onunla gülmüştür. Diri diri toprağa gömülen, hor ve hakir görülen kız çocukları onunla hayat bulmuştur.. dedi.
Yalçınkaya konuşmasının devamında, “Ne hazindir ki her geçen gün, insani değerlerin ayaklar altına alındığı, masum çocukların acımasızca katledildiği, her türlü kötülüğün açıkça işlendiği bir zamanda yaşıyoruz. Kalpleri kararmış, vicdanları körelmiş zalimlerin kurbanı, nazik ve narin bedenler oluyor. Böylesine bir ortamda Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in sadece mevlidini anmak ve hatırasını yâd etmekle ona karşı sorumluluğumuzu asla yerine getirmiş olamayız.
Bugün bize düşen; Allah Resûlü (s.a.s)’e hakkıyla tabi olmak, bizlere bıraktığı en büyük miras olan Kur’an-ı Kerim’e ve sünnetine sımsıkı sarılmaktır. Başka Narinler’in canice katledilmemesi, başta Gazze olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki masumların canlarına kıyılmaması için Peygamberimiz (s.a.s)’in güzel ahlakını ve çağlar üstü mesajlarını insanlıkla buluşturmaktır. Barış dini İslam’ın, hayat rehberi Kur’an-ı Kerim’in, rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in, insanlığın sığınabileceği tek liman olduğunu ısrarla anlatmaktır. Dinimizi ve dini değerlerimizi değil, dindarlığımızı yeniden sorgulamaktır. O kutlu Nebî’nin sünnet-i seniyyesinin tüm insanlık için bir kurtuluş pusulası ve bir hayat kılavuzu olduğunu unutmamaktır. İşte o zaman dünyamızda zulüm ve haksızlıklar sona erecek, insanlar güven içinde kardeşçe bir arada yaşayacaktır. Kimse kimsenin canına, malına, namus ve iffetine zarar veremeyecek, masum canlar hayatlarının baharında solmayacaktır.” İfadelerini kullandı.