Argun: kurban organizasyonu misyonerliğin panzehiridir!
Argun: Kurban Organizasyonu Misyonerliğin Panzehiridir!
05.08.2018 Argun: Kurban Organizasyonu Misyonerliğin Panzehiridir!
Diyanet İşleri Başkanlığı, bu sene Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla dünyanın 145 noktasında mazlumların sofrasına, bağışçılarının hisseleriyle kurban eti ulaştıracak. Yurt genelinde 81 İl Müftülüğü ve bağlı ilçe müftülüklerinde Diyanet Vakfı'nın “Kurbanını Paylaş Kardeşinle Yakınlaş” kurban hissesi kampanyasına yönelik tanıtım çalışmaları tüm güzelliğiyle devam ediyor. Bakanlarımızdan Milletvekillerimize, Valilerimizden Kaymakamlarımıza, Belediye Başkanlarımızdan İş Adamlarına, Müftülerimizden Din Görevlilerine varıncaya kadar Diyanet Vakfı’na Destek çığ gibi büyüyor. Kurban Organizasyonu Misyonerliğin Panzehiridir Van İl Müftülüğü tarafından yapılan kurban tanıtım programına katılan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Selim Argun, kurban organizasyonunun bugüne kadar hiç tanımlanmamış bir yönüne dikkat çekti. Kurban İbadeti ve Türkiye Diyanet Vakfının yurt dışında yapmış olduğu Kurban hizmetleri hakkında konuşan Dr. Selim Argun, Kurban’ın misyonerliğin panzehiri olduğunu belirterek, Vekâletle yapılan kurban ibadetlerinin İslam dünyasının geleceği açısından çok önemli olduğunu söyledi. Kurban ibadetinin mesaj yükü yoğun bir ibadet olduğunu ifade eden Argun, dünyanın dört bir tarafında gerçekleştirilen Kurban faaliyetinin ihtida öyküleriyle dolu bir hizmet kalemi haline geldiğini ifade etti. Peygamberimizin Aşırı Fakirlik Hakkındaki Duası Hazreti Peygamber (sav)'in aşırı derecede fakirliğin kişiyi küfre götürme ihtimalini ifade buyurdukları ve bundan Allah'a sığındığına dikkat çeken Argun, din ve etnik köken farkı göz etmeksizin yapılan Kurban eti dağıtımının farklı coğrafyalarda insanları etkilediğini ve İslam'a toplu girişlere vesile olduğunu belirtti. Bu sebeple tüm din gönüllüsü kardeşlerimizden vekalet yoluyla Kurban hissesi toplama gayreti içinde olmalarını beklediklerini sözlerine ekledi. Kurban ve Şefkat Kurban ibadetinin özü itibariyle İbrahimî bir geleneğe dayandığını, İbrahim kelimesinin de aslında eb/rahîm yani şefkatli baba demek olduğunu, ve bu açıdan bakıldığında da İslam'ın rahmet, şefkat ve diğergamlık gibi mesajlarının tüm dünyaya anlatılmasında önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti.