Cankiri'da Haftanın Makalesi (zekatın Fıkhi Yönü)
haftanın makalesi (zekatın fıkhi yönü)
Zekatın Fıkhi Yönü
Sözlükte artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hal ve övgü anlamlarına gelen “zekât”, dinî bir terim olarak, belirli bir malın bir kısmının Allâh rızası için muayyen kişilere verilmesi demektir.Malî ibadetlerden biri olan zekât, İslâm'ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de “Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe, 9/103) buyrulmaktadır.
Bir kimsenin zekât vermekle mükellef olması için Müslüman, hür, akıllı, buluğ çağına erişmiş olması; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte nisap miktarı mala sahip olması gerekir.
Nisap, zekât, sadaka-i fıtır ve kurban gibi ibadetler için konulan bir zenginlik ölçüsüdür. Borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak bu kadar mala sahip olan kişi dinen zengin sayılır.
Böyle bir kişi, zekât veya sadaka alamayacağı gibi; sadaka-i fıtır vermek ve kurban kesmekle de yükümlü olur. Fazla olan bu malın artıcı olması ve üstünden bir yıl geçmesi halinde zekâtının verilmesi gerekir. Zenginliğin asgari sınırı olan nisap Hz. Peygamber tarafından belirlenmiştir.
Hadislerde belirlenen nisap miktarları şöyle sıralanabilir;80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malı; 40 koyun veya keçi, 30 sığır, 5 deve. Zekâta tabi olma açısından altındaki ayar farkı önemli değildir. Çünkü hangi ayarda olursa olsun, sonuç itibariyle altın hükmündedir. Buna göre farklı ayarda da olsa bütün altın çeşitleri, tek başlarına veya diğer ayardaki altınlarla birlikte değerleri 80,18 gr. ağırlığında 22 ayar altının değerine ulaştığında, diğer şartları da taşıması halinde zekâta tabidir. Bu durumda farklı ayarlardaki altınların zekâtı, değerleri üzerinden hesaplanarak, % 2,5 oranında verilir.
Elde mevcut olan malın, yılın başında nisap miktarında olması gerektiği gibi yılsonunda da nisap miktarında bulunması gerekir. Yıl içinde maldaki eksilmeler dikkate alınmaz. Yıl içindeki artışlar da ayrı ayrı hesap edilmez, mevcut mala eklenerek yılsonunda hepsinin zekâtı verilir.
Yılbaşında nisap miktarı olan bir mal, yıl içinde eksilerek, nisap miktarından aşağıya düşer ve yıl sonunda da nisap miktarını bulmasa, bu maldan zekât vermek gerekmez. Ne zaman nisap miktarına ulaşır ve bundan itibaren üzerinden bir yıl geçerse zekât verilmesi gerekir.
Zekatın kimlere verileceğini Rabbimiz Kur’an’ı Kerim’ de şu şekilde belirlemiştir:
Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolcuya mahsustur. Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir.( Tevbe, 9/60)
Zekat verirken yakınlardan başlamak daha faziletlidir. Kardeşler, kardeş çocukları, amca, hala, dayı, teyzeler ve bunların çocukları,komşular…
Fakir olsalar bile kişi: anne, baba, büyük anne ve büyük babalarına; oğluna, oğlunun çocuklarına, kızına, kızının çocuklarına, müslüman olmayanlara ve karı-koca birbirlerine zekat veremez. İslâm'da zekât ve fitrenin, kişilerin sınıf ve meslek gruplarına bakılmaksızın, kimlere verilip verilemeyeceği açıkça belirlenmiştir. Bu itibarla, belli bir geliri olduğu halde, bu geliriyle asgari temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve başka bir mal varlığı da bulunmayan kişilere zekât verilebilir.
Zekât vermenin belli bir zamanı olmayıp, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur. Zekât vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekâtlarını vermeleri uygun olur.
Zekatın iki önemli şartı niyet ve temliktir. Dolayısıyla aldıkları zekât ve fitreleri bir fonda toplayıp bunu yalnızca Tevbe suresinin 60. ayetinde belirtilen yerlere sarf ettikleri bilinen ve kendilerine her bakımdan güvenilen kimseler eliyle yönetilen dernek, kurum ve yardımlaşma fonlarına zekât ve fitre verilmesinde dinen bir sakınca yoktur
Türkiye Diyanet Vakfının bu yıl açmış olduğu https://zekathesapla.tdv.org/ adresinden zekat hesaplaması yapabilir. Zekâtlarınızı Vakıfbank Çankırı Şubesi TR18 0001 5001 5800 1729 6699 59; fitrelerinizi TR63 0001 5001 5800 7302 3403 92 iban numaralarına yatırabilirsiniz. Zekat ve fitreleriniz Çankırı Müftülüğü tarafından ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacaktır.
.
Yusuf AYDOĞAN
Cezaevi Vaizi