Eskisehir'de Asımın Nesli Akif'i Andı
asımın nesli akif'i andı
Asımın Nesli Akif’i Andı
Eskişehir İl Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen gençlik söyleşileri kapsamında ‘Kur’an Şairi Mehmet Akif Ersoy’ konulu söyleşi programı düzenlendi.
Anadolu Nasreddin Hoca Cami Diyanet Gençlik Merkezinde düzenlenen söyleşi programına ESOGÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adil Şen, İl Müftüsü Bekir Gerek, İl Müftü Yardımcıları, İlçe Müftüleri, Gençlik Koordinatörleri ve çok sayıda genç katıldı.
Kur’an’ı Kerim, ilahi ve şiir dinletisiyle başlayan programın açış konuşmasını yapan İl Müftüsü Bekir Gerek, okunan 170 hatimle yapılan dua programı başta olmak üzere çeşitli etkinliklerle Mehmet Akif Ersoy’un anıldığını belirterek gerçekleştirilen söyleşi ile de Akif’i anmaktan anlamaya, onu daha yakinen tanımaya, bize gösterdiği ufku, hedefi daha iyi anlamayı amaçladıklarını ifade etti.
Bizler gençlerimize güveniyor, asımın nesline inanıyoruz diyen Müftü Gerek, Mehmet Akif'e Bu millet ne vakit kurtulur? Sorusuna Cuma namazına gelenler sabah namazına da geldiği vakit. Cevabını hatırlatarak bizler sizleri camide görünce geleceğimiz adına, milletimiz adına ümitvar oluyoruz. Camiler sizi bekliyor, hocalarımız sizi bekliyor, milletimiz sizi bekliyor. Şeklinde konuştu.
Ardından konuşan ESOGÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adil Şen ise şunları kaydetti.
Mehmet Akif Ersoy 1873-1936 arasında bir çileli ömrü, bir çileli hayatı yüklenmiş birisidir. Mehmet Akif’in hayatında üç şey yer tutar: birincisi Kur’anlı ev, ikincisi rasathaneli mektep, üçüncüsü de pehlivanlı mahalledir.
Tahsil hayatı mahalle mektebinde başlıyor ancak asla kendi gelişimini okula bırakmıyor. O devrin alimleri ile irtibat kuruyor. Onlar ile ilmi müzakerelerde bulunuyor. Ayrıca Arapça, Farsça ve Fransızcayı iyi derecede öğreniyor. Hatta ileride Kuran-ı Kerim’in mealini yazma işi Mehmet Akif Bey’e veriliyor. Kendisi İslam ilimlerini bildiği gibi Fen ilimlerini de gayet iyi bilirdi. Zaten kendisi veterinerlik mezunuydu. Bizim hocamız Bekir Karlıağa; Mehmet Akif için İslam kültürünün yetiştirmiş olduğu son filozof derdi. Mithat Cemal Kuntay derdi ki; Mehmet Akif 2 insanı sevmezdi. Birincisi kaşına kadar şarka batmış “yok efendim batıda bir şey yoktur” diyen, ikincisi de “varsa yoksa batı” deyip kendi halkını beğenmeyen insan. Dedi.
Program ikram ile son buldu.