Gaziantepli Hacılar Kente Dönmeye Başladı
gaziantepli hacılar kente dönmeye başladı
Diyanet İşleri Başkanlığının organizasyonuyla hac farizasını yerine getirmek için 16 Temmuz tarihinde Gaziantep’ten dualarla kutsal topraklara uğurlanan hacılar, memleketlerine dönmeye başladı. Yakınları tarafından gözyaşlarıyla karşılanan hacılar, hacda elde edilen kazanımların hayata yerleştirilmesi gerektiğini belirttiler.
Suudi Arabistan'ın Cidde ve Medine şehirlerinden THY ait tarifeli uçakla Gaziantep Havalimanına inen Gaziantepli hacılar, kendilerini karşılamak için havaalanının önünde sabırsızlıkla bekleyen yakınlarıyla kucaklaştılar. Karşılama sırasında duygusal anlar yaşanırken, bazı hacıların ve yakınlarının ise ağladığı görüldü. Hacılar ailelerine kavuşmanın sevincini yaşarken duygu dolu anlar yaşadı. Aileleri ile beraber uzun süre hasret gideren hacıların ve yakınlarının mutluluğu gözlerinden okundu.
“Kutsal topraklardan ayrılmanın hüznünü yaşıyoruz”
Bir yandan memleketlerine dönmenin, aileleri ve yakınları ile buluşmanın sevincini yaşayan hacılar, diğer yandan da kutsal topraklardan ayrılmanın hüznünü yaşadıklarını söylediler.
Memleketlerine dönmenin heyecanını yaşadıklarını belirten hacılar, hac ibadetinin çok güzel bir ibadet olduğunu, tüm dünya Müslümanlarının birbirlerini görmesi ve omuz omuza birlikte tek vücut halinde Kâbe etrafında ibadet etmesinin ayrı bir güzellik olduğunu vurguladılar.
“Hac çok yönlü bir ibadettir”
Gaziantep İl Müftü Yardımcısı Mehmet GÜNEŞ, dualarla kutsal topraklara uğurladıkları bin 738 kişilik hac kafilesinin Gaziantep’e dönmeye başladığını hatırlattı.
Bir hac mevsiminin daha geride kaldığını anımsatan GÜNEŞ, “Cenabı Hak hacılarımızın hacını mebrur etsin. Güzelliklerle bizi tekrar geri evlerimize döndüren Allah’a şükürler olsun. Peygamber Efendimiz hakkı ile yapılan haccın karşılığının ancak cennet olduğunu söylüyor. Cenabı Hak bütün hacılarımızın haclarının karşılığını cennet olmasını cennet olan haccı mebrur etsin diye dua edelim ve hacılarımızı o kutsal topraklara giderken bu dua ile uğurladık. Hac sadece kişisel bir ibadet değildir. Sosyal yönüyle, uluslararası din kardeşliği yönüyle çok yönlü bir ibadettir. Hac seyahatiyle birlik, beraberlik içerisinde bir yolculuk yapmak, beraber hareket etmek yönüyle ve Arafat’ta bir anda bulunulması bir yandan Müzdelife gibi yönleriyle hikmetlerle dolu bir ibadettir.” dedi.
“Bin 738 hacımız kafilelerle dönmeye başladı”
Güneş, dualarla kutsal topraklara uğurlanan hacıların memleketlerine dönmeye başladıklarını belirterek, “Allah’a hamdolsun ülke olarak dualarla, heyecanlarla helalleşerek hep beraber konu komşu, hısım akraba ile başlattığımız hac ibadeti mevsimi sona erdi. Artık Zilhicce ayının sonuna geldik. Hacılarımız da artık peyderpey dönmeye başladılar ve Gaziantep'ten kafilelerle gönderdiğimiz yani Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından bizim organizasyonumuzda giden bin 738 hacımız kafilelerle tekrar dönmeye başladılar. Hep beraber nasıl uğurladıysak aynı coşku ve dualarla onların duasını alarak onların Kâbe’ye bakan gözlerindeki o nuru görmeye çalışarak, yüz aydınlıkları ile beraber karşılıyoruz. Cenabı Hak ülkemize, İslam âlemine böyle daha nice güzellikler nasip etsin.” temennisinde bulundu.
“Hacda elde edilen kazanımları hayatımıza yerleştirmeliyiz”
Hacda elde edilen kazanımların hayata yerleştirilmesi gerektiğini belirten Güneş, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Bin bir zahmet ile yaptığımız hac ibadetinin bu kazanımlarını ömrümüz boyunca korumaya çalışmak lazım ki; haccımız Peygamber Efendimizin tarif ettiği haccı mebrurdan olsun ve ‘Hacı olmak marifet değil, hacı olarak kalmak, hayatı yaşamak ve ömrümüzü tamamlamak önemlidir’ derler. Gerçekten de birçoğumuz, birçok ibadetler yapıyoruz. Ama ibadetlerin hikmet, ahlaki, sosyal hayata yansıyan yönünü ihmal ediyoruz. Her bir ibadetin bize yaşantı ve yaşama sanatı olarak kazandırdığı değerler vardır. Mesele bu değerlerle beraber hayatımızı devam ettirmemizdir. Yani oralarda kazandığımız birlikte yaşama, omuz omuza, o dar ve imkânsız alanları paylaşma ruhu vermelidir. Hacdan sonra da bize bu yaşama biçimini kazandırmalıdır.”