Kastamonu Müftülüğü 01-07 Ekim 2018 Camiler Ve Din Görevlileri Haftası Nedeniyle "camiler Ve Din Hizmetine Adanmış ömürler" Konulu Konferans Verildi.

01-07 ekim 2018 camiler ve din görevlileri haftası nedeniyle 'camiler ve din hizmetine adanmış ömürler' konulu konferans verildi.


03.10.2018 01-07 Ekim 2018 Camiler ve Din Görevlileri Haftası Nedeniyle “Camiler ve Din Hizmetine Adanmış Ömürler” Konulu Konferans Verildi.

Kastamonu İl Müftülüğünce düzenlenen 01-07 Ekim 2018 Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle Kastamonu Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Ahmet ÖZDEMİR  Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda “Camiler ve Din Hizmetine Adanmış Ömürler” konulu konferans verdi.

Program Kuran’ı Kerim tilavetiyle başladı. Kastamonu ilahi grubunun seslendirdiği ilahilerin ardından İl Müftü Vekili Yüksel BAŞKAN yaptığı açılış konuşmasında Ecdadımız başta imam hatiplik olmak üzere cami görevlerini yürütenlere; minberden, mihraptan, kürsüden dîn-i mübîn-i İslâm’a hizmet edenlere “Hademe-i Hayrat” yani hayra hizmet edenler ismini layık görmüştür dedi.

İl Müftü Vekili Yüksel BAŞKAN'ın konuşmanın ardından Kastamonu Belediye başkanı Tahsin BABAŞ’ da Din görevlilerine hitap ederek; İmam Hatipler bizlerin baş tacıdır, onlara her türlü hizmet etmek boynumuzun borcudur, açılacak Kuran Kurslarını da yapmak bizim görevimizdir diyerek camiler ve din görevlileri haftasını tebrik etti.

Kastamonu Valisi Yaşar KARADENİZ de yaptığı konuşmasında; Doğrusu Kastamonu camiiler yönünden çok şanslı bir ilimizdir. Ülkemizin belki cami konusunda en güzel örneklerinden birçoğu ilimizde bulunuyor. İl merkezimizde çok cami olması bir dezavantaj gibi görünüyor ama aslında bu bir fırsattır. Bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor. Hem ülkemizde hem dünyada değişik isimler altında değişik haftalar kutluyoruz. Bu kutlamalar sadece böyle salonlarda yapılarak, biz bu haftayı kutladık diye geçiştirmek şeklinde yaparsak o zaman bu haftalar doğrusu çok amacına ulaşmış sayılmaz. Aslında bu haftalar belki de bugünlerin en önemli amacı bir konuya dikkat çekmek, o konuda toplumda farkındalık yaratabilmektir. Dolayısıyla bu programları kendi bünyemizin dışındakilere de duyurmak, onları da bu etinkilerin içerisine çekmek konusunda farklı bir çabada olmamız gerekiyor. Bunu oluşturmak içen mutlaka ve mutlaka toplumun geniş kesimlerine ulaşacak şekilde program düzenleme konusunda, tabi ki bu biraz daha meşakkatlidir, zaman ayırmayı gerektirir ama eğer bunu sağlayabilirsek o zaman işte bu haftaları, bu günleri amacına uygun hale geleceğini düşünüyorum. Değerli din görevlilerimiz; öncelikle şunu söylemek isterim ki, belki bazen bedenen yapılan işler çok zor gibi görünebilir ama ben her toplumda iki mesleğin en zor meslek olduğunu düşünüyorum. Birisi öğretmenlik, diğeri de din görevlisi olmak. Bununda sebebi şudur; Sadece işinizi yaparken işinizle meşgul olmuyorsunuz, hayatınızın her anında, her aşamasında işinize uygun davranmak zorundasınız, bu gerçekten ağır bir sorumluluk, büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun taşıyabilmenin kolay olmadığını da biliyorum ama bunu taşımak zorunda olduğunuzu da burada ifade etmek istiyorum. Bunu taşıyabildiğimiz ölçüde cemaatle kaynaşmış oluruz ve o gönül köprüsünü kurmuş oluruz ki ben ilimizde din görevlilerimizin bunu başardığını düşünüyorum ama ufak tefek hepimizin olduğu gibi mutlaka eksikleri vardır ve bunu da mutlaka geliştirmemiz gerekir. Sizler o gönül köprüsünü kurduğunuzda inanın cemaat sizleri baş tacı yapar. O işte taşımış olduğunuz ağır sorumluluğu o zaman hafiflediğinizi, rahatladığınızı görürsünüz. Onun için bu haftaları, bu kaynaşma haftasını iyi kullanmakta fayda var diye düşünüyorum. Zaman zaman bazen şikâyetler gelir, özellikle köylerde görevli din görevlilerimizle ilgili ziraat yapıyor diye. Şimdi bu kötü bir şey değil aslında ve o şikâyetleri niye yaparlar bilmiyorum. Çok ciddiye aldığım bir durumda değil. Din görevlimiz orada tarım yapıyor diye işini aksatıyorsa tabi ki bu yanlış, bunu hiç birimiz tasvip etmeyiz ama orada ziraat yapıyorsa ve az önce dedim ya tüm hayatında o görevini yaşamak zorunda ve o işi yaparken de dahi en düzgün en ahlaklı nasıl yapılır, köyüne köylüsüne örnek olacak şekilde yapıyorsa aslında bu çok iyi ve hayırlı bir hizmettir. Bu tip şikâyetleri, bu tür faaliyetleri olumsuz değil de, olumlu açıdan bakarak ve ya olumlu açından icra ederek yürütmek belki de bu konudaki dönüşümle bizler açısından faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Ben ziraatı sadece örnek olarak verdim, başka şeylerde olabilir ama önemli olan iki şeydi, birincisi vazifemizi aksatmamak, ikincisi de dediğimi gibi o yaptığınız işleri toplumun diğer kesimlerine örnek olmak. Eğer bu olabiliyorsa ne mutlu bize ve ben bu duygularla camiler ve din görevliler haftanızı kutluyorum” dedi.

Konferans programının sonunda ilimizde yüzlerce Hafız’ın yetişmesinde, çaba ve gayretlerinden dolayı Emekli Kur’an Kursu Öğreticisi Muhittin Taşçıoğlu ve Hutbe Yarışmasında birinci seçilen Hacı Muzaffer Caferoğlu Camii İmam Hatibi Selçuk İsmailoğlu’na Vali Karadeniz tarafından plaket verildi.

,Konferansa Kastamonu Valisi Yaşar KARADENİZ, Belediye Başkanı Tahsin BABAŞ, Daire amirleri, İlçe Müftüleri, STK üyeleri, Din görevlileri ve vatandaşlar katıldı.