Kocaeli'de 19.07.2024 Cuma Vaazı

19.07.2024 cuma vaazı

 

KUR’AN-I KERİM REHBERLİĞİNDE ŞAHSİYET İNŞASİ VE ÇOCUK EĞİTİMİ

 

Kur’an’da, Müslüman şahsiyetin temel niteliklerini ve hayat özelliklerini yansıtan müminlerin inanç yapılarını, ahlaki davranışlarını ve bu davranışlarının uhrevi sonuçlarını konu edinen çok sayıda ayet vardır. (Asr 103/1-3; Furkan 25/63-76; Hac 22/ 40-41 vb.) Meselâ, Mü’minun suresinin ilk bölümünü oluşturan ayetlerde, iman ufkunun en üst kademesinde yer alan mümin şahsiyetlerin temel nitelikleri, hayat tarzları ve uhrevi sonuçları şu şekilde dile getirilir:

 

Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir; (1) Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar; (2) Anlamsız, yararsız söz ve davranışlardan uzak dururlar; (3) Zekâtı verirler; (4) İffetlerini korurlar; (5)

 

Allah’ı Tanımak, O’na İnanmak ve İbadet Etmek

 

Bakara Sûresi (3)

 

Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. (3)

 

İnsanın en temel görevi, Allah’ı tanımak ve O’na inanmaktır. (Bakara 2/ 3, 177, 218, 277; Nisa 4/ 152, 162 vb.) İnanmak, hem bilgi ve ahlak temelli bir tasdik, hem de Allah'a duyulan bir saygı ve O'nun buyruklarına göre yaşama hâlidir. İslâm (Müslüman) olmak ise, sadece sosyal bir aidiyetin değil, insanın Allah'a gönüllü teslimiyetinin ifadesidir.

İbadet, Allah’ın buyruklarına uymak, yasaklarından sakınmak ve rızasını kazanmak için yapılan her iyi iştir. Bunun için, İslâm'ın belirleyici ilkelerine, Kur'an'ın doğruluk ve değer ölçülerine göre yaşamaya ibadet denir. Müslüman, bir hayat imtihanı içinde olduğunun bilincindedir.

 

Hicr Sûresi (99)

Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et. (99)

 

Çünkü, Kur'an'a göre iman ve amel birbirlerine etkileri kaçınılmaz iki unsurdur. Öyleyse, imanla ibadet arasındaki bağı koparıp ibadetlerini ihmal eden bir kimsenin, Hakk'a vâsıl oldum ve hidayeti buldum demesi doğru değildir. Zira bir insan, hidayet bulmadıkça Hakk'a vâsıl olamaz; hidayet bulunca da İslâm'ı icra etmekten geri duramaz.

 

Kur’an’a Uymak

Müslüman şahsiyetin gönül ışığı ve hayat düsturu Kur'an'dır. Kur'an, Allah kelamıdır. O, bütün insanlar için bir hidayet rehberi, müminler için de yaşantılarını tanzim eden bir hayat kitabı, şifâ ve rahmet kaynağıdır.

 

Vâkıa Sûresi (77- 78)

O, elbette değerli bir Kur'an'dır. (77)

Korunmuş bir kitaptadır. (78)

 

Ahirete İnanmak

Müslüman kişi, ahiret gerçeğine de inanır. Bu inanç onu, hayatı daha doğru yaşamaya sevk eder, dünyada yaptıklarının hesabını vereceği ve karşılığını göreceği bir güne hazırlar. O, İslâm'a uygun biçimde yaşayarak Allah'ın en güzel biçimde yarattığı insan kişiliğini yine aynı güzellik içinde Allah'a teslim etmeye çalışır;

 

Âl-i İmrân Sûresi (31)

De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” (31)

 

Peygamber (as)'i Sevmek

Müslüman şahsiyetin temel niteliklerinden biri de Peygamber sevgisidir. Kur'an, bu sevginin çerçevesini çizer, mü'min de bu ölçüler içinde Peygamber (as)'i sever. O, kendi arzu ve özlemlerinin, Allah'ın ve Elçisi'nin emrettiği şeyin önüne geçmesine asla izin vermez.

 

Al-i İmran Suresi (31)

 

De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” (31)

 

İslâm'a Bağlı Kalmak

Müslüman, İslâm'dan başka din aramaz, Allah'a inandım deyip başka varlıklara veya İslâm dışı değer ve sistemlere bağlanmaz.

 

Âl-i İmrân Sûresi (19)

Şüphesiz Allah katında din İslam'dır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse bilsin ki Allah hesabı çok çabuk görendir. (19)

 

Müslüman şahsiyet, İslâm'ı sadece kişisel plânda yaşamakla yetinmez; İslâm'ın, hayatın hâkim dini olması için de çalışır. Çünkü Hazreti Peygamber (as), sadece bireysel yaşayışın değil bütün toplumsal hayatın, ancak İslâm'la olumlu ve anlamlı yapılanmalara ulaşabileceğini bildirmiş; İslâm'ın, toplumsal hayat örgüsüyle de ilgili olduğunu ortaya koymuştur. Hazreti Peygamber (as), iman, ahlâk ve adalet gibi yüce değerleri öne çıkararak güçlünün zayıf üzerindeki baskı ve zulmüne karşı çıkmış; hiçbir güç onu, İslâm'a bağlı kalmaktan koparamamıştır.

 

İslâm'ı Tebliğ Etmek

Müslüman şahsiyet, dini tebliğ ve davet görevinde korkaklık ve gevşeklik göstermez; İslâm uğruna yaptığı mücadelede, insanlardan hiçbir ücret ve karşılık beklemez.

 

Tâhâ Sûresi (42)

Sen ve kardeşin mucizelerim ile (desteklenmiş olarak) gidin ve beni anmakta gevşeklik göstermeyin. (42)

 

Kur'an Ahlakı ile Ahlaklanmak

Mümin şahsiyet, Kur'an ahlâkı ile ahlaklanan insandır. Çünkü müminin inanç dünyası ve hayat tarzı Kur'an'a dayanır. Bunun en güzel örneğini, Peygamber (as) ortaya koymuştur. Bilindiği gibi O, Kur'an ahlâkının yaşayan modelidir; onun kişiliği de insanın ve imanın kemâlidir.

Ahzâb Sûresi (21)

Andolsun, Allah'ın Resülünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. (21)

Peygamberimizin her konuda örnek alınacak bir model olduğu açık bir şekilde ifade edilmiştir. İşte bu sebeple, ashâb-ı kiram onun hayatını titizlikle izlemiş, ilkelerini hem kendileri için örnek almış hem de sonraki nesillere büyük bir gayret ve özenle nakletmiştir.

O’nun tebliğ edip sözlü ve uygulamalı olarak açıkladığı ilkeler, sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlar için yol göstericidir. Çünkü o, insanları hidâyete ulaştırmak üzere gönderilmiş bir peygamberdir. Peygamberimiz bize her yönüyle örnektir. Çünkü o, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiştir.

“Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim”

(Muvatta, Husnü’l-Hulk,1, H. No: 8, II, 904.)

Güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen ve hiç şüphesiz bu konuda en güzeli ortaya koyan, yaşayarak aleme örnek olan Peygamberin ahlakı ne idi? Bunun cevabını Hz. Aişe validemizden öğreniyoruz. Ona. Peygamber’in ahlakından sorulduğunda;

“Siz Kur’an’ı okumadınız mı? Evet okudum, dedim Allah'ın Peygamberinin ahlakı Kur’an idi” şeklinde cevap vermiştir.

(Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 18)

 

Hz. Peygamber’in bu başarısında, onun yüce ahlakı, yaşadığı hayat, benimsediği ilkeler, tutum ve davranışları bütünüyle etkindir. Dolayısıyla, onun davranışlarının bir kısmını alıp diğerlerini göz ardı etmek mümkün değildir. Başka bir ifade ile o, her hali ile bize örnektir, örnek alınmalıdır. Gerçek bir mü’min olmak isteyen kimse, bu hususu böyle düşünmeli, böyle anlamalı ve onun sünnetine uymalıdır.

ÇOCUKLAR ALLAH’IN NİMET VE İHSANIDIR

Furkân Sûresi (74)

Onlar, Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle diyenlerdir. (74)

Çocuk, ebeveyni için bir lütuftur. Çünkü onlar, Allah'ın bu nârin, nazlı ve cennet adayı sevimli yaratığına yaptıkları hizmet için, aynı zamanda sevap kazanıyorlar. Küçük bir bebek, hele insanın kendi çocuğu olunca, eve ve âileye büyük bir huzur, mutluluk ve neşe katıyor, âilenin temellerini sağlamlaştırıyor.

Bununla birlikte, çocuklarına baktıkları, yedirip içirdikleri için ebeveyne bunlar sadaka oluyor, anne-baba bu yüzden sevaba giriyor. Hayatında bir tek ihtiyaç sahibinin dahi yüzünü güldürmemiş en cimri bir insan bile, çocuklarına yaptığı masraflar dolayısıyla sadaka sevâbına nâil olur.

Günümüzde çocukların bir nimet olduğu unutularak anne karnındaki bir bebeğin hayatına son verilmektedir. Halbuki annenin ölüm tehlikesi hariç hiçbir sebeple anne karnındaki bir bebek kürtajla alınamaz. Kendi evladının katili olmaktan başka bir şey değildir.

Birçok Peygamber, Allah'tan çocuk nimetine sahip olabilmeyi istemiştir.

Âl-i İmrân Sûresi (38)

Orada Zekeriya Rabbine dua etti: Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahşet. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin dedi. (38)

Bize Çocuklar İhsan Eden Allah’a Hamdedilmelidir.

İbrâhîm Sûresi (39)

Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail'i ve İshak'ı veren Allah'a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir. (39)

Çocuk Eğitiminde Ailenin Önemi

“Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor; Hz. Peygamber (s.a.v): Her çocuk fıtrat üzerine doğar, onu anne ve babası Yahudileştirir veya Hıristiyanlaştırır veya Mecusileştirir.” buyurdu.

(Müslim, Kader 22, (2658)

İnançlar, değerler, gelenekler ve iyi alışkanlıklar, daha çok âile içinde kazanılır. Çünkü çocuğun şahsiyetini kazandığı devre, âile içinde geçer. Onun en çok sevdiği, inandığı, güvendiği ve özendiği ideal tip, anne ve babadır.

Çocuk ailenin aynasıdır.

Herhangi bir meslek edinmek için yıllarca çalışıp öğrenmek; mühendis, doktor, öğretmen vs. olmak için üniversiteden mezun olmak gerekiyor. Peki anne-baba olmak için hangi fakülteden mezun olmak gerekiyor? Anne-baba olmak için hiçbir okuldan mezun olmak gerekmiyor. Aslında anne-babalık da bir doktorluk, mühendislik, öğretmenlik gibi hatta daha önemli vazifedir. Ve anne-babalık eğitiminden herkesin geçmesi gerekmektedir.

İyi bir meslek sahibi olmak için her şeyimizle çalışıp çabaladık. Acaba iyi bir anne-baba olmak için ne yaptık? Hangi kitapları okuduk? Hiç araştırma yaptık mı? İyi bir Aile kurmanın yolunun, iyi bir anne-baba olmaktan geçtiğini unutmayalım.

Çocuklarımızdan Sorumluyuz!.. 

Müslüman bir anne ve baba, çocuklarının eğitiminden, terbiyesinden ve iyi bir şekilde yetiştirilmesinden sorumludur. 

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

İbnu Ömer (r. anhümâ) anlatıyor: Rasûlullah (a.s) buyurdular ki: Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden mesulsünüz. İmam çobandır ve sürüsünden mesuldür. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden mesuldür. Kadın, kocasının evinde çobandır, o da sürüsünden mesuldür. Hizmetçi, efendisinin malından sorumludur ve sürüsünden mesuldür.”

[Buhârî, Ahkâm 1, Cum'a 11, İstikrâz 20, Itk 17, 19, Vesâya 9, Nikâh 81, 90; Müslim, İmâret 20, (1829); Tirmizî, Cihâd 27, 1705]

Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir bağışta bulunmuş olamaz.” (Tirmizi, Birr, 33/1874)

Tahrîm Sûresi (6)

Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır. (6)

Hz. Ömer (r.a.): “Yâ Rasûlallah! Nefislerimizi koruruz fakat ailemizi nasıl koruyabiliriz?” demişti.  Allah Rasûlü (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurdu: “Allah'ın sizi nehyettiği şeylerden onları nehyeder ve Allah'ın size emrettiği şeyleri onlara emrederseniz. Bu şekilde onları korumuş olursunuz.” (Hakk Dini Kur'an Dili, c; 6 sh: 5112) 

Çocuklar Bizim İçin İmtihan Sebebidir

Enfâl Sûresi (28)

Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer deneme aracıdır. Allah katında ise büyük bir mükafat vardır. (28)

Bazı Peygamberlerin Çocuklarına Yaptığı Öğütler: 

Bakara Sûresi (132)

İbrahim bunu kendi oğullarına da vasiyet etti, Yakub da öyle: Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslâm'ı) seçti. Siz de ancak müslümanlar olarak ölün dedi. (132)

Lokman (a.s.)'ın Oğluna Yaptığı Nasihatler:

Lokmân Sûresi (13)

Hani Lokmân oğluna öğüt vererek şöyle demişti: Yavrum! Allah'a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür. (13)

Lokmân Sûresi (16)

(Lokmân öğütlerine şöyle devam etti:) Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde, yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, (herşeyden) hakkıyla haberdar olandır. (16)

Çocuklarınıza Namazı Öğretin:

“Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmalarını emredin.” (Ebu Davud, Salat, 417)

Ailede kılınan namaz, çocuklar için önemlidir. Farz namazları camide kılmalı ama sünnetleri çocukların da görüp örnek alacağını düşünerek evde de kılmalıdır.

Çocuklara Adaletli Davranmak:

“Erkek ve kız çocuklarınız arasında adaletli olunuz

(Ebû Davud, Büyû 83).

Çocuklara Sevgi, Şefkat ve Merhamet Göstermek:

Çocuklara sevgi ve şefkat göstermeliyiz.

“Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları güzel terbiye edin.” buyurmuştur.

(İbn Mace, Edeb, 3)

Sahabe-i Kirâm'dan Ebû Hureyre (r.a.) anlatıyor:

Bir gün Rasûl-i Ekrem (s.a.s.), torunu Hz. Hasan (r.a.)'ı öpüyordu. O sırada yanında bulunan Akra bin Hâbis: Benim on çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim, dedi.  Peygamber Efendimiz, (evlat şefkatinden yoksun olan bu adama baktı ve): “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz. buyurdu. (Buhâri, Edeb 18/6063)

Çocuklara İyi Örnek Olmak:

Abdullah b. Amr (r.a.) anlatıyor: “Ben küçüktüm, Peygamberimizin evimizde bulunduğu bir günde, annem beni: “Gel sana bir şey vereceğim” diye çağırdı. Peygamberimiz anneme: “Çocuğa ne vermek istedin?” diye sordu. Annem: “Hurma vereceğim.” dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Eğer (çocuğu aldatıp ona) bir şey vermeyeydin, sana bir yalan günahı yazılırdı.” buyurdu. (Ebu Davud, Edep, 88/4339)

Çocuk Eğitimi ile İlgili Ana İlkeler

Çocuğu olduğu gibi kabul etmek

Şartsız sevgi

Şefkat ve nezaket

Göz ve el teması:

Tutarlı olmak

Çocuğu ciddiye almak

Eşit ve adil davranmak

Utanca boğmamak

Bağımlı yetiştirmemek

Ceza ve Mükafat

Disiplin

Oyun

Eğer bir çocuk; Sürekli eleştirilmişse, kınamayı, ayıplamayı, kin ortamında büyümüşse, kavga etmeyi, alay edilip aşağılanmışsa, sıkılıp utanmayı, devamlı utandırılarak terbiye edilmişse, kendini suçlamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk; Hoşgörü ile yetiştirilmişse, sabırlı olmayı, desteklenip yüreklendirilmişse, kendine güven duymayı, övülmüş ve beğenilmişse, takdir etmeyi, hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse, inançlı olmayı kabul ve onay görmüşse, kendini sevmeyi, aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse,bu dünyada mutlu olmayı öğrenir. (Dorothy Nolte)

Ruhları aynalar gibi parlak, fotograf makinaları kadar süratli kayıt yapan çocukların ilk mektebleri, kendi haneleri, ilk terbiyecileri de anneleridir. Annelerin, sağda solda harcanmadan iyi birer terbiyeci olarak yetiştirilmeleri bir milletin varlığı ve bekâsı için en mühim bir esastır.

Aile İçi Eğitim

  Aile içinde çocuğa karşı tutum çocuğun karakterinin gelişmesinde çok önemli bir etkendir. Bundan dolayı anne babanın çocuğa tutarlı bir şekilde, anlayış ve sabırla yaklaşması gerekir. Aile ortamı çocuğun sosyalleştiği ilk ortam olduğundan çocuğa karşı bilinçli yaklaşım gelecekte kendine güvenli, sağlıklı düşünebilen, uyumlu, sevmeyi ve sevilmeyi bilen, sorumluluk ve kişilik sahibi bireyler yetişmesi için ilk adım olacaktır.

Çocuğunuza sevgi ile yaklaşmanız bir ön koşuldur bunun dışında şu noktalara dikkat etmek gerekir: Çocuğunuzu yetiştirirken onun sizin istediğiniz kişiliğe bürüneceğini düşünmeyin. Onunla kurduğunuz iyi ilişki sayesinde ona tavsiyelerde bulunabilirsiniz.

Onun size saygılı olmasını istediğiniz kadar siz de ona saygı göstermelisiniz.

Ona yeterince zaman ayırın ve hoşgörülü davranmaya çalışın, kendi fikirlerini söyleme şansı tanıyın.

Örnek bir aile olmaya çalışın ve hatalarınız olduğunda bunu kabullenin, ona asla yalan söylemeyin.

Bazı şeyleri sizinle yaşayarak öğrenmesini sağlayın.

Onun yanlışlarıyla fazlaca ilgilenmekten çok doğrularını yakalamaya çalışın.

Para kullanmasını öğretmeye çalışın, boşuna para harcamak yerine gerektiğinde harcamasını öğretin.

Onu devamlı başkalarıyla kıyaslamaktan kaçının ve kendisini aşmasını sağlayın.

Ona ilgi göstermekten kaçınmayın ama bunu aşırıya kaçırmayın bundan sıkılabilir.

Size yardım etmek istediğinde ona fırsat verin ve onu gayretinden ötürü kutlayın. Bu ona kendine güvenme duygusunu verecektir.

Hatalarını gördüğünde onu suçlamayın yapması gerekenin ne olduğunu söyleyin.

Eğitimine önem verin devamlı öğretmeniyle iletişim halinde olun.

Ödevlerinde yardımcı olun ama asla onun yapması gerekeni siz yapmayın.

Araştırmacı olmasına önem verin. Kendinize bir konu belirleyin ve bunu beraberce araştırın.

Onu övmekten kaçınmayın bunu yaparken de aşırıya kaçmayın.

Üstünden gelemeyeceği yükler vermekten kaçının.

Onunla hiçbir konuda pazarlık etmeyin, rüşvet vermekten kaçının.

Davranışlarına dikkat edin sürekli aynı hatayı yapıyorsa neden böyle davrandığını araştırın ve ona bunu düzeltmesinde yardımcı olun.

Toplum içinde onu asla suçlamayın, bunu yalnız olduğunuz zamanda güzel bir biçimde söyleyin.

Onu sevdiğinizi ona söyleyin, bunu göstermekten asla kaçınmayın.

Yatmadan önce çocuğunuza kitap okuyun, okuma alışkanlığı bu yaşlarda edinilir. Eğer mali durumunuz elveriyorsa ona resimli kitaplar alın okuma bilmese de kitaplarla aşina olması ilerde okulda daha başarılı olmasına yardımcı olacaktır.

Bütün çocukların da büyükler gibi ayrı bir birey olduğunu unutmayın. Onlara bir birey gibi yaklaşın, kişisel isteklerine saygı duyun.

Hata yapması için ona fırsat verin, kimse düşmeden bisiklete binmeyi öğrenemez.

Çok fazla kural koymayın ama olan kurallara da uyun.

Çocuklara Karşı Bazı Görevlerimiz:

1- Çocuğa, Müslümana yakışan güzel bir isim koymak 

2- Doğan çocuk kız olsun, erkek olsun Allah'ın verdiği bir emanet olarak hoş karşılamak. 

3- Çocuğu helâl süt ve gıdalarla beslemek. 

4- Çocuğun talim ve terbiyesini güzel yapmak: 

Okuma yazma ve Kur’an’ı Kerim öğretmek.

Gerekli sanat ve becerileri öğrenmesine yardımcı olmak.

Model örnek olarak Hz. Peygamber’i öğretmek.

5- Namaz kılmaya ve oruç tutmaya alıştırmak. 

6- Çocuğu kötülüklerden ve zararlı alışkanlıklardan korumak: 

Alkol ve sigaradan korumak. 

Uyuşturucu maddelerden korumak. 

Müstehcenlikten korumak. 

Zararlı yayınlardan korumak. 

Kötü arkadaş çevresinden korumak. 

Kumar ve şans oyunlarından korumak. 

7- Millî ve manevi değerlere uygun tarzda yetiştirmek.

 

Hazırlayan: Kerim Ali DURAN

KOCAELİ CEZAEVİ VAİZİ