İL MÜFTÜMÜZ MAHMUT GÜNDÜZ’ÜN MİRAÇ KANDİLİ MESAJI
13 Nisan 2018 Cuma gününü Cumartesiye bağlayan gece, mukaddes bir yolculuğun, manevi bir yükselişin ve Efendimizin bütün insanlığı temsilen Cenab-ı Hakkın yüksek huzuruna kabulünün ifadesi olan, Miraç Kandilini idrak edeceğiz.
Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşen İsra ve Miraç; Sevgili Peygamberimizin (sav) önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da Yüce Mevla’nın sonsuz ayet ve kudretini müşahede etmek için semaya kadar uzanan, içerisinde pek çok ilahi hikmet ve bereketi barındıran manevi bir yolculuktur. Miraç, insanın erdem yolculuğu, Rabbe vuslatıdır. Miraç, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa arasındaki bağları kuvvetlendiren, Müslümanların gönül dünyalarını güçlendiren, sıdk ve imanlarını pekiştiren, kardeşlik şuurunu yaşatan, müminleri eğiten, onlara değer kazandıran bir okuldur.
Sevgili Peygamberimiz (sav) Miraçtan bize üç büyük hediyeyle dönmüştür. Birincisi, günde beş defa Rabbimizle buluşma imkânı veren ’müminin miracı’ namazdır. Mümin namaz ibadetiyle sadece O’nun huzurunda eğilir, sadece O’na secde eder, sadece O’na ibadet eder ve sadece O’ndan yardım diler. Namazla mümin kişiliğine ve kimliğine kavuşur. İkincisi, Bakara Suresinin son ayetleridir ki burada Rabbimiz bizlere yüksek sorumluluklarımızı ve zaaflarımızı birlikte hatırlatmaktadır. Her sorumluluk bir emanettir ve emaneti omuzlarında taşıyan her insan, her türlü kin ve öfkeden, haset ve kıskançlıktan, gurur ve kibirden uzak durarak bütün insanlara hatta bütün mahlûkata karşı merhametli, mütevazi ve alçak gönüllü olmak zorundadır. Zira Peygamber Efendimiz (sav)’in ifadesiyle tevazu yüceltir, kibir düşürür, gurur aldatır, haset bitirir. Nefsimizin ölümcül zaafları bizi her türlü miraçtan, yüceliş ve yükselişten alıkoyar. Üçüncüsü ise; Tevhid inancına sahip olan herkesin ebedi kurtuluşa ereceği müjdesidir. Tevhit İslam’ın en temel ilkesi, Kur’an ve Sünnetin ruhu, bütün peygamberlerin gönderiliş gayesidir.
Bu kutsal gün ve geceler bizlere, bireysel ve toplumsal olarak iman, ibadet ve ahlak bakımından kendimizi yenileme, geleceğimizi Allah’ın rızası doğrultusunda planlama ve ümitlerimizi tazeleme fırsatları sunar. Bu fırsatları ganimet bilerek, günahlarımızdan temizlenmek için Rabbimize tövbe etmeli, rızasına uygun yaşayabilmek için O’ndan yardım istemeliyiz. Unutmayalım ki içtenlikle yapılan dua ve tövbe, kendimizi bulma ve bilmenin, bir başka deyişle bize “şah damarımızdan daha yakın olan” yüce yaratıcının huzuruna kabulün en güzel yollarından biridir.
Ayrıca, İsra ve Miraç mucizelerinin gerçekleştiği mübarek bir mekân olarak da belirtilen Mescid-i Aksâ ve Kudüs Şehrinin İsrail’in işgalinden kurtulması da en büyük temennimizdir.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm Bartın’lı hemşerilerimin Miraç Kandili’ni tebrik ediyor, bu gecede Yüce Allah’a açılan ellerin, yapılan dua ve yakarışların, İslam âleminin birlik, dirlik, güven ve beraberliğine, toplumsal birlikteliğimizin güçlenmesine, başta İlimiz olmak üzere bütün ülkemizin, İslam âleminin ve insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını temenni eder, Vatanımız, Bayrağımız, Namusumuz ve Ezanlarımıza halel gelmemesi için canını feda eden bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet geride kalanlarına sabır ve metanetler, gazilerimize acil şifalar dilerim.