Bingöl’de Din İstismarı ile Mücadele Seminerleri Başladı.
Din istismarı ile mücadele etmek ve bu konuda toplumu Kur’an ve sünnete dayalı sahih dinî bilgi ile aydınlatmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ilimizde gerçekleştirilecek bilgilendirme toplantılarının ilki Bingöl Üniversitesi Rektörlük Eski Salonunda üniversite öğrencilerine yönelik düzenlenen programla start aldı.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) 15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili sinevizyon gösterimiyle ile devam etti.
Sinevizyon gösteriminin ardından selamlama konuşması yapan İl Müftüsü Mecit CAN, “Öncelikle programa büyük bir teveccüh gösteren sevgili öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Ülkemizde, son zamanlarda dine dayandığını ifade eden örgütlerin baskısı altında bir takım sıkıntılar yaşandı. Milletimizin dinimiz ile ilgili sağlıklı bilgi edinme noktasında, Başkanlığımız sorumluluğunu yerine getirmek amacıyla tüm yurtta din istismarı ile ilgili Bilgilendirme toplantıları başlattı. İlimizde de öncelikle siz değerli öğrencilerimizden başlamak suretiyle bilgilendirme toplantılarımızı başlattık, programımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor hepinizi saygıyla selamlıyorum. dedi.
Daha sonra Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü ve Panel Moderatörü Haydar Bekiroğlu, din istismarı konusunun, İslam ümmetinin birlik ve beraberliğini tehdit eden ciddi bir güvenlik meselesine dönüştüğüne dikkat çekerek şunları kaydetti: “Bugün, sizler ve bizler için önemli olan bir konu için buradayız. Din alanı duygularımız, kalbimiz ve inancımızla ilgili boyutlar taşımaktadır. Din, bir tarafta akıl ve mantığımıza diğer tarafta gönlümüze ve duygularımıza hitap eder. İslam dini bizlere, temel fıkhı hüküm alanları dışında fikir ve teori geliştirme imkânı sağlamıştır. İnsanların farklı görüş geliştirilmesi için müsaade edilen bu alanı bir istismar malzemesi olarak kullanan, rant ve çıkar devşirme, insanları din üzerinden köleleştirme ve robotlaştırma çabasında olan örgütler ortaya çıkmıştır. Şehadet ve cihat kavramları bu tip örgütlerin ifadelerinde geçen kavramlardır. Şehadet kavramını başka boyuta çekmek suretiyle bir gencin heyecanına hitap ederek “sen üzerine bombaları bağla git patlat, Hz. Peygamber seni bekliyor” demek bir din istismarıdır. O genci motive eden olgu, İslam’ın cihat ve şehadet kavramlarının istismar edilmesinden doğmuştur. Cihat kavramının istismar edilmesinde iki farklı gaye vardır. Birinci gaye, cihadın sadece kalemle tefekkürle sınırlı olduğunu söyleyerek, her zaman asimile edilebilen, ezilen ve ezilince ses çıkarmayan bir Müslüman toplum oluşturmak. İkinci gaye, Hz. Muhammed (s.a.v.) kılıçla İslam’ı yaydığı şeklinde bir algı oluşturarak Avrupa’daki gençlerin zihninde, bunlar hiçbir şeyden anlamaz tek anladıkları şey kılıçla kafa koparmaktır imajı oluşturmaktır. İşte bunun gibi cihat ve şehadet kavramlarının farklı gayelerde anlatılması İslam dinini yıkmak ve karalamak için kurgulanmıştır.” Dedi.
Ankara Yenimahalle Müftülüğü Uzman Vaizi Münevver Serim GÜNGÖR Panelde DEAŞ Terör Örgütünden bahsederek. DEAŞ’ın nasıl ortaya çıktığı, kimlerin katıldığı, dini metinleri nasıl suiistimal ettiğini, kendi akımına mensup olmayanları nasıl tanımladıkları, şirk iddiası ile tarihi mirasları nasıl yok ettiği ve DEAŞ terör örgütü ve benzer örgütlerden korunma yol ve yöntemleri hakkında bilgiler aktardı.
Daha sonra bir sunum gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Program Geliştirme Daire Başkanı Osman ALPASLAN, din istismarının, din sömürüsü yapmak, dine dair kavramlar ve değerler yoluyla insanları aldatarak maddi veya manevi çıkar ele etmek olduğunu vurgulayarak, FETÖ’nün nasıl bir zeminde ortaya çıktığı, nasıl bir yapılanması olduğu, temel özelliklerinin ne olduğu, kimleri ve neleri istismar ettiği, FETÖ elebaşının İslam’a aykırı söylemlerinin neler olduğu hakkında katılımcıları aydınlatarak; vatandaşlarımızla, din görevlilerimizle, sanatçılarımızla, akademisyenlerimizle ve gençlerimizle hep birlikte dini mübin-i İslam’ın doğru anlaşılması ve yaşanması için üzerimize düşen mesuliyeti yerine getirmemiz gerektiğini söyledi.
Üniversite öğrencilerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen program, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.