Aile, kişilerin içerisinde huzur bulduğu ve neslin devamının orada sağlandığı sağlıklı bir ortamdır. Aile şeklen küçük ise de konumu itibariyle büyük bir sosyal topluluktur. Aile hayatının en güzel tarafı çocuklardır. Bu sebeple aile hayatının en önemli fonksiyonlarından biride, o ailede yetişen çocukların davranışlarının ahlaken en güzel noktaya getirilmesidir. Çocuklar insanlara Allah tarafından verilen bir emanettir. Bu emanet, ailenin sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmesi neticesinde dünya ve ahiret mutluluğunun vesilesi olabileceği gibi, gerekli sorumlulukların yerine getirilmemesi neticesinde de dünya ve ahiret sıkıntısı olabilmektedir. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.” ( Müslim, Vasiyyet 14.)
Birçok eğitimcinin “Altı yaşa kadar çocuğun karakteri nasılsa, ondan sonraki yaşantısında fazla ekleme yapılmayıp, aynı izlerin devam ettiğini” söylemeleri önemlidir. (Çevikoğlu Nurten age., İSAV2, sf. 170) Çocuklar gelecekte hayatlarına yön verecek ahlaki değerleri aile içinde anne babasından öğrenir. Rasulullah (sav) hadisinde çocuğun iyi veya kötü yetişmesinde ailenin fonksiyonunu şöyle ifade etmektedir: “Her çocuk fıtrat üzerine doğar, onu anne ve babası Yahudileştirir veya Hıristiyanlaştırır veya Mecusileştirir.” (Müslim, Kader 22, (2658). Irk, renk ve cinsiyet farkı olmaksızın her çocuğun iyiyi kabullenmeye ve güzeli benimsemeye meyilli bir tabiatta yaratıldığını açıkça ifade eden bu sözler, aynı zamanda onun eğitilmeye ne kadar hazır bir yapıda olduğuna da dikkat çekmektedir.
Önce kendi yaşantımızda yanlış olan şeyleri düzeltelim. Yaşam tarzımızı değiştirelim. Evimizi eğitim yuvasına çevirelim. Çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandıralım.
Yaşlarına uygun olmayan TV yayınlarından uzak tutalım; sihir, büyü, sigara, içki, ahlaksızlık, yalan söyleme, anne babayı kandırma, başkalarına zarar verme, öldürme sahneleri içeren çizgi film ve filmleri asla izletmeyelim.
İyi arkadaşlar edinmesine yardımcı olalım.
Şartsız sevgi: Çocuğu eğitmek için sevmeme gibi yollarla tehdit etmek ve sindirmek; çocuğun tümden kendisinin sevilmeye değmez, değersiz biri olduğuna dair şuuraltı geliştirmesine sebep olur. Çocuğun sevgiyle büyüdüğü unutulmamalıdır
Şefkat ve nezaket: Ne ekersen onu biçersin. Şefkat ve nezaketle yetiştirilen çocuk bu özelliklere sahip olmakla beraber ileride kibar ve sevimli biri olur.
Çocuğu ciddiye almak: Çocukların benlik bilinci 4-5 yaşına kadar oluşur. Bu yüzde ciddiye alınmamak, adam yerine konulmamak onları da üzer
Eşit ve adil davranmak: Kız erkek ayırımı yapmak biri birinden üstün tutmak doğru değildir.
Yeni eğitim-öğretim döneminin öğrenci, öğretmen ve velilerimize hayırlı olsun. Rabbim bizleri öğrendiklerini hayata yansıtanlardan eylesin.
Yusuf AYDOĞAN
İl Vaizi