Suriye’de 7 yıldır devam eden savaşın altında yaşanan acılara her gün yenileri ekleniyor. Kan, gözyaşı ve feryatlar dinmiyor. Şimdi de Doğu Guta’da kimyasal silah da kullanılarak yapılan katliamlardan insanlığı utandıran görüntüler geliyor. 400 bin sivil, büyük kısmı harap edilmiş bir şehirde yaşam mücadelesi veriyor. Öylesine kirli ve karmaşık bir savaş ki; neyi kimin yaptığı bile tespit edilemiyor. Maalesef her savaşta ve işgalde en çok zararı çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hastalar, mazlumlar görüyor.
Dünyanın birçok yerinde ve özellikle İslam coğrafyasında, yeraltı zenginlikleri ve küresel düzlemde inisiyatif sahibi olmak adına zayıf ve masumların hayatı üzerinde güç gösterisi yapılıyor. Taşeron örgütler eliyle ve vekâlet savaşlarıyla milyonlarca insan katlediliyor, tabiat ve tarihi doku harap ediliyor. Hastaneler, mabetler, tarım alanları, pazar yerleri, parklar en ağır silahlarla vuruluyor.
Bütün bunların karşısında yegâne çözüm Müslümanların ve mazlumların her türlü önyargıdan kurtularak birlikte hareket etmesidir. Zira İslam coğrafyasını talan eden sömürgeci güçler ırk, mezhep, meşrep, ideoloji üzerinden üretilen tefrika ve kavgalarla Müslümanların birlik ve beraberliğini bozarak kendilerine alan açmaktadırlar.
Başta Doğu Guta olmak üzere, dünyanın her yerinde hayatını kaybeden bütün mazlumlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Kim tarafından ve ne adına yapılırsa yapılsın masumları hedef alan bütün saldırıları şiddetle kınıyorum.
İnsanlık vicdanını yaralayan bu tür saldırı ve katliamları sonlandırmak, yaşanan acıları dindirmek, saldırı ve işgale maruz kalan insanların acil ihtiyaçlarını karşılamak için uluslararası örgütler, insani yardım kuruluşları, ilgili taraflar ve sorumluluk sahibi herkes daha çok gayret göstermelidir.
Rabbimizden, birlik beraberlik, hak, hukuk, adalet için çalışanlara yardım etmesini ve bu uğurda harcanan emek ve çabayı bereketli kılmasını niyaz ediyorum.
Prof. Dr. Ali Erbaş
Diyanet İşleri Başkanı
YORUMLAR