Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın (C.C.) Adıyla…
Rahmet, mağfiret ve arınma mevsimi olan Ramazanı Şerifin sonunda yeni bir bayrama daha İslâm âlemi olarak kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bizi bu mübarek güne ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve senalar olsun. Bayram, hepimize ve bütün Müslümanlara kutlu ve mübarek olsun.
Aziz Kardeşlerim!
Bayramlar bizleri bir araya getiren en değerli zaman dilimlerinden biridir. Ramazan Bayramının müminler arasında ayrı bir yeri vardır. Bir ay boyunca nefislerine oruç tutturan müminler, sabır imtihanını vererek manevi kazançlarının sevincini Ramazan Bayramında yaşarlar.
Ramazan Bayramı Peygamberimiz (s.a.v.) döneminde Hicretin 2. yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Kameri aylardan olan Şevval ayının ilk üç gününü bayram olarak kutlamışlardır. Bu sebeple bu bayrama Ramazan Bayramı denmiştir.
Ramazan ayı, İbadetlerle maneviyatımızı zenginleştirdiğimiz, oruçla da maddi ve manevi sıhhate kavuştuğumuz, teravihlerimizle namazlarımıza daha farklı bir boyut kattığımız, Kur’an-ı Kerim okumalarımızla gönlümüzü sükûnete erdirdiğimiz, ihtiyaç sahiplerine zekâtlarımızı ve fıtır sadakalarımızı ulaştırmakla kardeşlerimizin sıkıntısına derman olmaya çalıştığımız bir aydı. Peygamberimizin dile getirdiği üzere, evveli rahmet, ortası mağfiret sonu ise cehennemden kurtuluş ayıydı. Böyle mübarek bir ayın feyiz ve bereketiyle hayat bulduktan sonra bayrama bizleri kavuşturan Yüce Rabbimize hamdediyoruz. O’nun habibi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’e salât ve selam ediyoruz.
Ramazan Bayramı, milletçe birlik ve kardeşlik içinde bayram coşkusunu yaşamak, sevinci ve kederi paylaşmak demektir. Öyleyse bu bayramda büyüklerimizi, annemizi, babamızı, yakınlarımızı, komşularımız ve dostlarımızı ziyaret edelim. Bencilliği, kin ve nefreti içimizden söküp atalım, dargınlıklara son verelim. Kendimiz için ne istiyorsak aynısını yanı başımızdaki kardeşimiz için de istemedikçe olgun mü’min olamayacağımızı bir kez daha hatırlayalım. Ramazan ayı boyunca kazandığımız güzel alışkanlıkları sürdürme, vazgeçtiğimiz kötü huy ve davranışlara bir daha asla dönmeme kararımızı yineleyelim. Sadece yakınlarımızı, eş, dost ve arkadaşlarımızı değil, çocuk yuvalarında bayram sevinci yaşamayı bekleyen yavrularımızı, huzur evlerinde evlatlarının yolunu gözleyen yaşlılarımızı, türlü dert ve hastalıklarla mücadele eden kardeşlerimizi de ziyaret ederek bayramın sevinç ve mutluluğunu onlara da taşıyalım.
Bu Ramazan bayramını buruk ve mahzûn yüreklerle karşılayan depremzede kardeşlerimizi de bayramda unutmayalım. Onlara maddi-manevi her türlü desteğimizi ve duamızı esirgemeyelim.
Bu vesileyle idrâkine vasıl olduğumuz mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, ülkemizin birlik ve dirliğine, aziz milletimizin bekasına ve mutluluğuna, alem-i islamın ve bütün insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
Muharrem GÜL
Erzincan İl Müftüsü