Anadolu Üniversitesi yönetimi ve öğrencileri Eskişehir İl Müftülüğünün daveti üzerine iftar programına katıldı.
Odunpazarı Müftülüğüne bağlı Merkez Bölge Yatılı Erkek Kur’an Kursu’nda düzenlenen iftar programı 21 Mayıs Salı akşamı gerçekleşti. İftar programına katılan yaklaşık 150 öğrenciyi Rektör Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Başar, Genel Sekreter Ersin Eroğlu ve Öğrenci Kulüpleri Koordinatörü Doç. Dr. Cem Işık yalnız bırakmadı.
Anadolu Üniversitesi öğrencilerine sıcak karşılama
İl Müftüsü Bekir Gerek ve yardımcıları Anadolu Üniversitesi öğrencilerini kurs girişinde karşıladı. Burada kısa bir konuşma yapan Gerek, katılımın yoğun olmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Ardından öğrenciler kurum görevlilerin rehberliğinde Kur’an kursu binasını gezdi.
İftara dakikalar kala öğrenciler yemek salonundaki yerini alırken katılımcılar, salonda ney dinletisiyle iftar vaktini bekledi. Dinletinin ardından Hafızlık Merkezi öğrencilerinden 12 yaşındaki Semih Gerek, Kur’an tilavetinin ardından iftar vaktinin gelmesiyle Ezan okuyarak salondakileri oruçlarını açmaya davet etti.
“Burası sizin eviniz”
İftar yemeği biterken İl Müftü Yardımcısı İbrahim Çayır’ın yaptığı yemek duasının ardından bir konuşma yapan İl Müftüsü Bekir Gerek, Diyanet İşleri Başkanlığı(DİB) çatısı altında sürdürülen gençlik çalışmalarını anlattı. Etkinliğin gerçekleştiği Kur’an Eğitim Merkezi’nde 130 öğrencinin yatılı olarak, bir taraftan okullarına devam ederken diğer taraftan da hafızlık eğitimi aldıklarını belirten Müftü Gerek, “İdrak ettiğimiz ramazan ayı bizler için bir rahmettir. Kardeşliğimizin pekiştiği, iyiliklerin çoğaldığı, sevgi ve merhametin, bir ve beraber olmanın adıdır. Aynı sofrada buluşmanın, paylaşmanın, kaynaşmanın mutluluğunu yaşamaktır. Öyleyse bu soframız bizler ve sizler için kardeşlik sofrası olsun, paylaşma sofrası olsun, dostluk sofrası olsun, gönül sofrası olsun. Hoş geldiniz, gönlümüze girdiniz. Burası sizin eviniz, şeref verdiniz. Bu akşam davetimize icabet ettiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ramazan’ı Şerifimiz mübarek olsun. Bizler, DİB ve ona bağlı müftülükler olarak gençlerimizi çok seviyoruz. Öyle ki her daim kapımızın ve gönlümüzün size açık olduğu gibi Ramazanda da sofralarımızı öncelikle siz gençlere açarak; üniversite kampüslerimizde kurduğumuz iyilik sofralarında kardeşliğimizi, sevgimizi pekiştiriyor, iftar sevincimizi sizinle paylaşıyoruz. Yine gençlerimize yönelik etkinlikler, aktiviteler, konferanslar düzenlemenin yanı sıra birçok öğrenciye burs ve barınma imkanı sağladık ve sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
Sözlerine Ramazan ruhuna uygun bir anlatıyla devam eden Müftü Gerek, Dünyada İslam’ı ve Müslümanlığı en güzel şekilde anlayan bir millet olduğumuzu hatırlatarak “diş kirası” kavramını şu sözlerle öğrencilere açıkladı:
“Geleneğimizde diş kirası diye bir mesele vardır. Bir kişi diğerini iftara davet eder. Misafir sofraya oturur yemeğini yer. Yemeği yerken dişleri yıprandığı için giderken kendisine bir hediye verilir. Biz de diş kirası olarak size çıkışta kitap hediye edeceğiz.” Dedi.
“Bugüne kadar başka bir kurumdan öğrenci kulüplerine yönelik bir davet olmamıştı”
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı il müftüsünün ardından iftar etkinliğini değerlendirdi. İftara katılmasındaki en önemli sebebin Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin çalışmalarını sürdürdüğü öğrenci kulübü temsilcilerinin de iftarda bulunması olduğunu söyleyen Rektör Çomaklı, il müftüsüne de davetlerinden ötürü teşekkür etti. “DİB, 1924 yılında Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal ve arkadaşlarının o dönemki İslamî yaşantının yıpratılmaması ve farklı grupların eline geçmemesi amacıyla yapılandırılmış bir teşkilattır” diyen Rektör Çomaklı, ardından şunları ekledi: “Şu an anayasal bir kurum olan DİB’e ait bir binada bulunuyoruz. Ben her kurumun davetine icabet etmem. İçinde bulunduğumuz kurum, anne babalarınızın vergileriyle imal edilmiş, yapılmış anayasal bir kurum olan DİB’in bir binası. O nedenle bu kuruma gelmek bir devlet görevlisi, bir protokol mensubu olarak benim için de hem şeref hem de zorunluluk. Çünkü değerli müftümüz üniversitemizin öğrencilerini davet ederken acaba nerede ağırlayalım diye düşündüler. Ben de kendilerine sizin bir yeriniz varsa oraya gelelim dedim. Bugüne kadar başka bir kurumdan öğrenci kulüplerine yönelik bir davet olmamıştı. Bu daveti gerçekleştiren tek kurum müftülüğümüz oldu. O nedenle de ayrıca teşekkür ediyorum.”
“Tek isteğimiz devletin kontrolü dışındaki hiçbir oluşuma dahil olmadan yaşamanız”
Konuşmasının devamında gençlerin anayasal kurumlara güvenmesinin önemini vurgulayan Rektör Çomaklı, “İşe girecek, aile kuracaksınız. Sizden tek isteğimiz devletin kontrolü dışındaki hiçbir gruba, oluşuma dahil olmadan yaşamanız. Ama aynı zamanda devletin kurumlarını da bilerek mezun olmanız. Biz daha 2-3 sene öncesine kadar DİB gibi anayasal kurum varken başka yerlere sapan, oralardan bir şeyler bekleyen, istekte bulunanların ne olduğunu gördük, çoğu firari durumda. Onlar, DİB varken başka yerlere dahil olmuşlardı” sözleriyle Türkiye’nin yakın dönemde yaşadığı sorunlara değindi.
Diyanet İşleri Başkanlığının din öğretimindeki yerine vurgu yapan Rektör Çomaklı, “ Ben bir Anadolu Müslümanıyım, dinimi öğreneceğim zaman anayasal bir kurumumuz olan DİB’e danışırım. İşte bunu yapmayanların şu an yüzde sekseni firari geri kalanı da hapiste yatıyor. Sebebi vergilerle oluşturulmuş, 1924’te Cumhuriyet’le beraber meydana gelmiş bu kurumun dışına çıkmaları. Sizin özellikle burayı görmenizi istedim. Çünkü buraya geldiğiniz zaman göreceksiniz ki burada bir tek devlet var. Burada yapılan işler milletin vergisiyle yapıldığı için vergisini ödeyen insanlara hizmet ediyor. Başka hiçbir gruba hizmet etmiyor. Anayasa’nın 136’ncı maddesi DİB’in siyasetler üstü ve halkın hizmetinde bir kurum olduğunu açıklar” diye belirtti. Ardından iftar programına katılan gençlere geleceklerine dair öğütler veren Rektör Çomaklı, çevrelerindeki insanlar inanma ihtiyacı hissettiği takdirde onlara DİB’i göstermelerinin yeterli olacağını söyledi.
“Atatürk ve silah arkadaşlarının tarafından kurulmuş anayasal bir kurum”
Devletin resmi kurumlarının halka karşı sorumlu bir çalışma prensibine sahip olduğuna dikkat çeken Rektör Çomaklı:
“Birçok grup faaliyette bulunabilir veya bir sürü inanış yöntemi olabilir ama DİB’in belirli, şeffaf yöntemleri var. Örneğin kredi burs imkanı sağladıkları çocukların sayısı belli, kurum binaları belli. Bahsedilen faaliyetleri devletin faaliyetleri olarak görür, ona göre hareket eder. Bu kurumu bilmenizi istememin sebebi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının tarafından kurulmuş anayasal bir kurum olması.”
1900’lerin başında en büyük müslüman nüfusun İngiliz sömürgesi altında yaşadığını söyleyen Rektör Çomaklı, öğrencilere Mustafa Kemal’in yaşadığı dönemde ortaya koyduğu çalışmaların önemini hatırlattı. Rektör Çomaklı sözlerine son verirken “Kalabalık olmamıza rağmen bir sorun yaşanmadan güler yüzle bizi ağırladılar. Herkes adına il müftümüze ve ekibine çok teşekkür ediyorum” dedi.
Program Eskişehir İl Müftülüğünün katılımcılara kitap hediye etmesinin ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.