Kırşehir'de Regaib Kandili'nin Coşkulu İfadesi: Dua ve Tevhidin Buluşması Kırşehir, üç ayların müjdecisi olan Regaib Kandili'ni coşku ve huşu içinde karşıladı.
Ahmet Yesevi Camii'nde düzenlenen özel bir program, şehrin manevi atmosferini yoğun bir şekilde hissettirdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen ve Diyanet İşleri Başkanlığı Zekat Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Harun Dündar Karahan'ın da katılımıyla gerçekleşen program, Kırşehirlilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Program, ilimizde görev yapan hafızların Kur'an-ı Kerim tilaveti, yürekleri ısıtan mevlitler ve salavatlarla başladı. Her bir ayet, her bir salavat, kalplere huzur ve sükun yayarken, caminin manevi atmosferi yoğunlaştı.
Duaların yükseldiği bu atmosferde, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen kürsüye çıkarak, tüm İslam aleminin Regaib Kandili'ni kutladı.
İşliyen, konuşmasında üç ayların önemine vurgu yaparak, bu mübarek zaman diliminin rahmet, bereket ve mağfiret iklimiyle dolu olduğunu dile getirdi.
Peygamber Efendimiz'in (s. a. v. ) Recep ayı girdiğinde ettiği, "Allah'ım, Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur" duasını hatırlatarak, bu kutlu ayların değerini ve önemini bir kez daha vurguladı.
Bu duaların, yılın en bereketli zaman diliminin kıymetini bilmenin ve bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmenin önemini gösterdiğini belirtti.
İşliyen, tüm zamanların kıymetli olduğunu, ancak bu mübarek zamanların Allah'ın rızasını kazanma gayesiyle, yüksek bir kulluk şuuru içerisinde yaşanması gerektiğini söyledi.
Mübarek gün ve gecelerin, yaratılış gayesini yeniden sorgulama, kendi hayatımızın muhasebesini yapma ve Yaradan ile olan ilişkimizi güçlendirme fırsatı sunduğunu ifade etti.
Bu geceleri, kurtuluşa giden yolda önemli bir fırsat olarak değerlendirmenin önemine dikkat çekerek konuşmasını tamamladı. Yoğun katılımın yaşandığı program, din görevlileri ve vatandaşların birlikte okuduğu hatim dualarıyla sona erdi.
Kırşehirlilerin, Regaib Kandili'ni manevi bir coşkuyla idrak ettiği bu gece, şehrin gönlüne huzur ve umut dolu bir iz bırakarak hafızalara kazındı.
Programın, yalnızca bir dini etkinlikten öte, toplumun birlik ve beraberliğine, maneviyatının güçlenmesine katkı sağlayan önemli bir buluşma olduğu gözlemlendi.