Kudüs'ün Geleceği İçin Uyarı Çanları Çalıyor: 8. Uluslararası İslam ve Yorum Sempozyumu'nda Dikkat Çeken Konuşmalar Malatya'da düzenlenen 8.
Uluslararası İslam ve Yorum Sempozyumu, "Dinî, Siyasî ve Kültürel Boyutlarıyla Kudüs" temasıyla, Kudüs'ün geleceği hakkında önemli uyarılar ve çözüm önerileri sundu.
Sempozyuma, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, Malatya Vali Yardımcısı Ahmet Korkmaz, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kubat, Turgut Özal Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Selim Özkan, Malatya İl Müftüsü Ramazan Dolu, Malatya İl Müftü Yardımcısı Abdullah Sucu, Battalgazi İlçe Müftüsü Hüseyin Vuruşkan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kubat, sempozyumun İslam ve Yorum Sempozyumu'nun markalaştığını belirterek, bu etkinliğin İslam dünyası için önemli bir platform haline geldiğini vurguladı.
Malatya İl Müftüsü Ramazan Dolu ise konuşmasında, Kudüs'ün sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için bir varlık-yokluk mücadelesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Dolu, 1937 yılında Kudüs Büyük Müftüsü Emin el-Hüseynî'nin Mustafa Kemal Atatürk'e gönderdiği mektupta, Kudüs'ün Yahudiler tarafından ele geçirileceği ve Mescid-i Aksa'nın tehdit altında kalacağı konusunda uyarıda bulunduğunu hatırlattı.
Dolu, "Ümmet olarak sorumluluklarımızı yerine getirmez ve emanetlerimize sahip çıkmazsak, Emin el-Hüseynî'nin öngördüğü gibi bir sonla karşılaşabiliriz.
" diyerek, Kudüs'ün geleceği için kaygılarını dile getirdi. Sempozyumun açılış panelistlerinden Yazar Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın İslam tarihindeki önemine değindi.
Ağırakça, Yahudiler'e vaat edilen Arz-ı Mev'ud'un Tevrat'ta zikredilen Siyonistlerin çizmiş olduğu sınırlar olmadığını vurguladı. Ağırakça, "Tevrat'ı dikkatli şekilde inceleyen herkes görecektir ki, Arz-ı Mev'ud, Hz. Musa'ya itaat şartı olarak vaat edilen, Kudüs ve çevresini kapsayan topraklardır.
İsrailoğulları yolda Hz. Musa'ya itaatsizlik etmiş ve Allah'a şirk koşmuştur. Bu nedenle Allah onları cezalandırmıştır ve vaat edilen toprak kültürü sona ermiştir.
" diyerek, Siyonistlerin vaatlerini dini metinlere dayandırmalarının geçersizliğini ortaya koydu. Ağırakça, Yahudilerin ırkçılığını zirveye tırmandırdığını ve bunun en büyük destekçisinin Siyonist düşünce olduğunu ifade etti.
Ağırakça, "Bir gün Kudüs, yeni bir Selahattin Eyyubi tarafından fethedilecektir. Zamanı geldiğinde Kudüs tekrardan Müslümanların olacaktır.
Bundan hiç kuşkum yok. " sözleriyle, umutlu bir mesaj verdi. Ağırakça, son olarak boykotun etkisinin hafife alınmaması gerektiğini ve çocukların Kudüs bilinciyle yetiştirilmesinin önemini vurgulayarak, sözlerine son verdi.
Sempozyumun, Kudüs'ün geleceği için önemli uyarılar ve çözüm önerileri sunduğu ve katılımcılar arasında büyük bir ilgi gördüğü gözlendi.
Sempozyumun, Kudüs konusunda farkındalık oluşturması ve gelecek nesillerin bu konuda duyarlı bir şekilde yetişmesine katkıda bulunması hedefleniyor.