İl Müftümüz Veysel IŞILDAR, 07.01.2020 Salı günü Dilek Mahallesini ziyaret ederek, Dilek Eğitim Derneğinde vatandaşlarımıza Kur’an-ı Kerim ziyafeti ve söyleşi gerçekleştirdi.
İl Müftümüz IŞILDAR, konuşmasında; Yaşadığımız coğrafya da yaşananlardan ders çıkarıp birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmemiz gerektiği üzerinde durarak İslam kardeşliği vurgusunu yaptı.
Yüce Rabbimizin; “Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizi birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.” (Âl-i İmran/103) buyurduğunu belirten İl Müftümüz IŞILDAR, Hz. Peygamber (sav)’in Evs ve Hazrec Kabilelerini barıştırmasını anlattı. “Evs ve Hazrec Ensar’dan iki kabileydi. Cahiliye döneminde aralarında düşmanlık vardı. Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldiğinde bu düşmanlık ortadan kalktı. Allah onların kalplerinin arasını telif etti. Onlar bir gün bir mecliste otururken Evs'ten bir kişi, bir şiir okudu. O şiirde Hazrec'e küfredilmekteydi. Bunun üzerine Hazrec'ten bir kişi de bir şiir okudu. Orada da, Evs aleyhinde sözler vardı. Sonunda karşılıklı şiirler okumak suretiyle adeta yarıştılar. Böylece kavmin bir kısmı diğerinin boğazına sarılmak üzere kalktılar. Hatta silahlarını alarak Medine dışına çıkıp savaşmak istediler. Bu hadise Hz. Peygamber'in kulağına gelince vahiy indi ve Hz. Peygamber eteklerini toplayarak süratli bir şekilde onların yanına geldi. Onları görünce şu ayeti okuyarak bağırdı: “Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.” (Âl-i İmran/102). Rasûlullah bu ayeti okuduktan sonra, onlar silahlarını attılar. Birbirlerinin boynuna sarılarak ağladılar. (Heysemî, VIII/80 (Taberani, Enes b. Mâlik'den)
Fitne çıkarmak isteyenlere fırsat vermemek adına uyanık olmak gerekiyor. Kardeş olarak kardeşimize tahammül ederek birbirimize düşmeyelim. “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” (Buhârî, Îmân 7; Müslim, Îmân 71-72. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 59; Nesâî, Îmân 19, 33; İbn Mâce, Mukaddime 9) hadisinde Peygamber Efendimiz Nebevi buyruklarıyla cemaatten uzaklaşmamayı sık sık hatırlatmış ve her vesile ile birlik ve beraberliğin önemini vurgulamıştır” dedi.