‘’Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır.’’ (Hac Suresi, 37)
Bizleri rahmet dolu Kurban bayram günlerine kavuşturan, Yüce Rabbimize sonsuz hamd ü senâ, Resulüne salat ve selam olsun.
Kurban kurbiyettir. Kurban samimiyet, teslimiyet, imtihan ve fedakârlıktır. Kurban, Allah’ın emrine teslim, Rasulünün uygulamasına tabi olmaktır. Kurban ibadeti derin bir kulluk bilincidir.
Kurban; Allah’a gerçek kul olma yolunda çalışarak, son nefeste imanla gitme gayretinde olup, dünyadan Ukba’ya sevap yükleriyle taşımaktır.
Kurban, iman bilincinin, Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmanın, rahmetine ve mağfiretine mazhar olmanın nişanesidir. Kurban mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu ikrar ederek, O’na şükredip, varlığın hakikatini idrak etmektir.
Kurban, İslam’ın şiarı, Allah yolunda her türlü fedakârlığın ve bağlılığın sembolüdür. Bütün ibadetlerimizde olduğu gibi, kurbanlarımızın da gayesi aynıdır: Rabbimize yakın olmaya, sevgisini ve rızasını kazanmaya, verilen nimetlere şükretmeye vesile bir ibadettir.
Kurban sadece kan akıtmak değil; takvaya ulaşma ve Allah’a yakın olma arayışıdır. İhlas ve samimiyetle Rahmân’a yönelişin sembolüdür. Allah sevgisinin tezahürü, Hak yolunda fedakârlığın nişanesidir.
Kurban yardımlaşma ve paylaşma ile toplumsal huzuru ve güvenini pekiştirmektir.
Kurban; İyilik, güzellik ve hayırda yarışarak, Ubudiyette kalbimizi Hakk’a yaklaştırmaktır. Kurban ibadeti tevhit, takva ve teslimiyetin sembolüdür. Kurban ibadeti tevhide inananları aynı duygu ve davranışta buluşturan güçlü bir vahdet zeminidir.
Kurban bayramı ise Cenâb-ı Hakkın muttaki kullarına ihsanıdır. Hz. İbrahim’in imanını, Hz. Hacer’in sadakatini, Hz. İsmail’in sabır ve teslimiyetini kuşananlara ikramıdır.
Bayramlar iman kardeşliğinin zirveye ulaştığı müstesna vakitlerdir. Öyleyse kırılan kalpleri, darılan gönülleri, bayramın bereketi ve güzelliğiyle imar edelim. Kardeşlerimizle aramızdaki çekişme ve küskünlüklere son verme zamanıdır.
Bayramlar, ümmet olma bilincimizi pekiştiren günlerdir. Bayram; Kardeşlik saflarını sıklaştırıp, kin buzlarını eritip, kalpleri sıcaklaştırarak, insanları dostlukla kucaklaştırmaktır.
Bayram; İman ikliminde buluşup, muhabbetle gönül fethederek; İnanç, azim ve gayretle yaşamaya çalışmaktır.
Bayramların özü sıla-i rahimdir. Anne babamızdan başlayarak aile büyüklerimizi ve dostlarımızı, akraba ve komşularımızı ziyaret ederek hayır dualarını alalım. Hastaları, yaşlıları ve kimsesizleri bayram sevincine ortak edelim. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı ve gençlerimizi bayramın manevi ikliminden mahrum bırakmayalım.
Özellikle bu bayramda yapmamız gereken, asrın felaketini yaşadığımız deprem bölgesinde ki kardeşlerimizin hüzün ve kederlerini paylaşarak, gönüllerimizin birleştiği, kardeşlerimizle yakınlaştığımız ve millet olarak yaşadığımız büyük afet sebebiyle depremzede kardeşlerimizin acılarını hafifletip bayram sevinçlerini çoğaltmanın gayreti içinde olmaktır.
Bayramlar, Allah yolunda infak ve paylaşma günleridir. Bayramlar, hatırlama ve hatırlanma zamanlarıdır. O halde, komşunun, akrabanın, yoksulun, yetimin ve ihtiyaç sahiplerinin de hakkını ve hatırını gözetelim. Maddi imkânlarımızın yanında onlarla sevgi ve muhabbetimizi de paylaşalım.
Bu duygu ve düşüncelerle Nevşehirli kardeşlerimizin, aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Kurban Bayramı'nı tebrik ediyor; bu vesileyle kurban bayramını, ruhlarımızın sükûnetine, hanelerimizin bereketine, ülkemizin ve İslam âleminin huzuruna vesile kılmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.
Bayramımız mübarek olsun.
Kazım GÜZEL
Nevşehir Müftüsü