Sivas'ta Sessizliğin Ötesi: İşitme Engelliler İçin Kur'an-ı Kerim ve Dini Bilgiler Eğitimi Hayata Geçirildi Sivas'ta, işitme engelli bireylere yönelik özel olarak tasarlanmış bir Kur'an-ı Kerim ve temel dini bilgiler eğitimi, büyük bir başarıya ulaşarak toplumsal farkındalığın artmasına önemli bir katkı sağlıyor.
Fadime Hatun Kur'an Kursunda haftada iki gün düzenlenen kurs, işaret diliyle verilen eğitimiyle, dini bilgileri öğrenmek ve Kur'an okumayı hayal eden işitme engelli bireylere kapılarını açıyor.
Kursun başarısı, sadece sayılarda değil, katılımcıların yüzlerindeki mutlulukta da kendini gösteriyor. 10 öğrencinin katıldığı eğitimde, 8 öğrenci kısa sürede Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenmeyi başardı.
Bu başarı, yalnızca eğitmen Fatma Kantar'ın özverili çalışmasının değil, aynı zamanda işitme engelli bireylerin öğrenme azminin ve eğitime olan yoğun ilgilerinin bir sonucu.
Kursun, geleneksel dini eğitim yöntemlerini, işitme engelli bireylerin özel ihtiyaçlarına uyarlayarak hayata geçirmesi, bu başarının en önemli unsurlarından biri olarak öne çıkıyor.
Sivas İl Müftüsü Ahmet Celalettin Altunkaya'nın kursu ziyaret etmesi ve kursiyerlerle işaret dili aracılığıyla gerçekleştirdiği samimi sohbet, kursun önemine dikkat çeken önemli bir gösterge oldu.
Müftü Altunkaya, ziyaretinde eğitim süreci hakkında detaylı bilgi alırken, kursiyerlerin yüzlerindeki heyecanı ve öğrenme azmini yakından gözlemleme fırsatı buldu.
"Kur'an öğrenmede engel yoktur" diyen Müftü Altunkaya, bu projenin, işitme engelli bireylerin dini hayata tam olarak katılımlarına önemli bir destek sağladığını vurguladı.
Kurs, sadece dini bilgilerin aktarılmasının ötesinde, işitme engelli bireylerin sosyalleşmelerine ve kendilerini daha güvenli hissetmelerine de olanak sağlıyor.
Birbirleriyle paylaştıkları ortak deneyim ve öğrenme süreçleri, güçlü bir topluluk bilinci oluşturuyor. Kursun, dini eğitime erişimde yaşanan eşitsizliklerin giderilmesine yönelik bir örnek teşkil ettiği ve toplumsal fayda sağladığı açıkça görülüyor.
Sivas'taki bu örnek uygulama, diğer illere de ilham kaynağı olarak, engelli bireylerin dini ve sosyal hayata daha etkin bir şekilde katılımlarını sağlayacak benzer projelerin hayata geçirilmesine zemin hazırlayabilir.
Bu, yalnızca dini bir hizmet değil, aynı zamanda sosyal adalet ve eşitlik için atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
