Regaib Kandili Ana Programı Yatsı Namazı Sonrası Rüstempaşa Cami’nde Gerçekleştirildi
İslam âleminde rahmeti ve bereketi bol "üç aylar''ın başlangıcını simgeleyen Regaip Kandili, Tekirdağ geneli bütün camilerde coşkuyla idrak edildi.
Merkez Süleymanpaşa İlçesi, Rüstempaşa Cami’nde Akşam namazıyla başlayan Kandil Programı, Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve İl Müftüsü Mustafa Soykök’ün vaazıyla devam etti. Yatsı namazından sonra Mevlid-i Şerif, İlahi ve kasidelerin okunduğu program İl Müftü Yardımcısı Yusuf Bektaş’ın duasıyla sona erdi.
İl Müftüsü Soykök konuşmasında ‘‘Bu mübarek geceye Hz. Yunus aleyhisselamın duası ile başlayalım ‘‘Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn. "Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederim. Şüphesiz ben kendine zulmedenlerden oldum." Bu mübarek gecelerde geçmişlerimize dualar göndermeliyiz. Regaib çokça istemek demektir, Ey Rabbimiz, bizde bol bol ikramımdan, lütfundan istiyoruz. Allah’tan başka istenecek yoktur. “Benim namazım, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir. Amacımız en büyük hedefimiz Allah’ını rızasını kazanmak olmalıdır. Dünyada en büyük makamlara kavuşsak en iyi yerlerde yaşasak, Karun gibi servetimiz olsa ne olacak, Allah’ın rızasını kazanamamışsak ne anlamı var, kefenin cebi var mı? Hiç birini asıl yurdumuz ahirete götüremeyeceğiz.
Ayeti kerimede ‘‘Çoklukla övünmek size güzel geldi. Ama rabbinizi unuttunuz’’ buyrulmaktadır. Bu dünya yalan, kısa bir süre bize verilmiştir. Bunun için ahiretimizi heba etmeyelim. Regaib gecesi bize bunu hatırlatmalıdır. Rabbimiz bizlere bu gece temiz bir sayfa ile hayatımıza başlamayı nasip eylesin. Kim olduğumuzu bu dünyada neden bulunduğunuz hatırlayalım, Yüce Rabbimiz; 'Sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız? Buyurmaktadır. Cenabı Allah tövbelerimizi kabul buyursun. Şimdi yeniden toparlanma vaktidir. Şimdi yeniden yenilenme vaktidir. Yeniden Allah deme vaktidir.
Rabbimiz bizleri Kuran-ı Kerimde ‘‘Nereye gidiyorsunuz’’ diye uyarıyor. Ey insanlık nereye gidiyorsunuz buyuruyor. Zalimin zulmüne engel olmak için farkındalığımız ve şuurumuz maalesef yok. Ailelerde huzur yok, gençlerimizin gönüllerine dokunamıyoruz. Aziz milletimizi millet yapan değerlerimizi kaybediyoruz, bu tehlikenin ne zaman farkına varacağız? Kalplerimizi atılan bombalarım ne zaman farkına varacağız. Bu gece, Müslüman kimliğimize ve kişiliğimize kavuşmamıza vesile olsun inşallah.
Bu üç aylar vesilesiyle bütün yeryüzünden de sorumlu olduğumuzun farkına varmalıyız, diğer insanların kurtuluşuna da vesile olmalıyız, çünkü biz Müslümanlar yeryüzüne hâkim olmadığımız sürece iyilikler ve güzellikler yeryüzüne hâkim olamayacak, sahabenin ve atalarımızın yaptığı gibi bizlerde İslam’ın güzelliklerini her yere ulaştırmaya çalışmalıyız. Rabbim Değerlerimizi bizden sonraki nesillere aktarabilmeyi bizlere nasip eylesin.
Herbirimiz birer kitap yazarıyız. Ahirette bizlere ‘‘Ikra' kitabek’’ kitabını oku, bu gün hesap sorucu olarak sen kendine yetersin denilecek. İşte o zaman pişman olmadan, gençliğimi nerede tüketmişim demeden, ellerimiz gözlerimiz, Dünyada yaptıklarımıza şahitlik etmeden kendimize gelmeliyiz, bizler Müslümanlığımızın kalitesini kontrol etmeliyiz. Bu kitap öyle bir kitaptır ki küçük büyük demeden hepsini yazmış demeden böyle bir mahcubiyeti yaşamadan kendimize gelmeliyiz. Üç ayların ilk gecesindeyiz önce kendi gönül dünyamızı temizlemeliyiz. Bu gece iki damla gözyaşıyla seccadesini ıslatan kurtulur, ancak bunu şuurla yapmalıyız, ben nasıl bir babayım nasıl bir eşim. Nasıl bir komşu, nasıl bir patron ya da işçiyim diye kendimizi hesaba çekmeliyiz. Asıl yurdumuzun cennet olduğu bilinciyle yaşamalıyız, Rabbim tüm mazlum coğrafyalara yardım eylesin, gecemizi mübarek eylesin’’ dedi.