Ülkemizde adeta çığ gibi büyüyen bir felaket var ve bu felaket karşısında hiç bir somut adımın atılmaması daha büyük bir felaket olarak bize yetiyor. Çocuk istismarı olaylarını geçmişte tek tük duyardık fakat son zamanlarda acaba bugün hangi çoçuğa ne olacak endişesiyle yaşıyoruz. Hele ki küçük bir çocuğunuz varsa durum daha da vahim. Çocukların bileklerine "modern kelepçe" olan akıllı bileklikler takarak takip etmek zorunda kalıyoruz. Ben ta eskilere gitmek istiyorum, bunu derken beni çok yaşlanmış bir amca olarak görmeyin sadece 36 yaşımdayım. Bizim zamanımızda anne babamız ilkokula başlarken ilk hafta yolu öğretmek için bizimle okula gelirdi. Şimdi biz "korkudan" sabah götürüyor akşam getiriyoruz. Acaba annelerimiz babalarımız bizi sevmiyorlar mıydı da bizi hadi oğlum-kızım okula git deyip sabah okula gönderiyordu, okuldan almak mı o da ne ki biz ancak acil bir durum olursa hani hastahane gibi, cenaze gibi ailemiz okula gelir bizi alırdı. Babamızın okula gelmesi bizi tedirgin ederdi, acaba öğretmenlerimiz niye çağırdı; bir şey diyecekler mi falan. Yeri gelmişken bizim zamanımızda veliyi okula çağırmak bir yaptırım çeşidiydi. Veliler olarak biz şimdi her gün sabah akşam okula gitmek zorundayız. Durum "acil" yani...
Nasıl olmasın
Hergün haberlere malzeme olan "çocuk istismarı", "taciz" olayları hepimizi derinden ürkütmüş durumda. Gerçekten millette olağanüstü bir durum var, travmatik bir durum da diyebilirsiniz. Fakat milletteki bu durum "yukarıya" yani "Meclise" yani "siyasete" yansıyor mu? Doğrusunu isterseniz göstermelik bir kaç tepkisel açıklama dışında pek de "umurlarında" değil. Kılları kıpırdamıyor desek yeridir. Hadi benim bu değerlendirmemi sıcağı sıcağına yapılmış "duygusal bir tepki" olarak değerlendirin, ağır bulun, haksızlık yaptığımı söyleyin. Ama hadi siz söyleyin bu konuda ne yapılıyor, hangi önlemler konuşuluyor tartışılıyor, buyurun efendim söz sizde...
En son Ecrin bebek olayı ve ardından "Zümrüt Apartmanı" diye bir pedofili paçavrası yazan ve bunu "eser" kabul edip "basan" sübyancı taife dikkatlerimizi çekti. Pedofili manyak yayıncı "Sanat sizin linç kültürünüze boyun eğmeyecek" türünden laflar etmein mi, Çıldıracağım Ya Rabbiii. Düşünün bu subyancılar bir pedofili paçavrasını yazabiliyor, basabiliyor ve konuşabiliyor. Ne oluyor toplumsal baskı savcıları harekete geçiriyor pedofili manyak gözaltında falan filan, eee??? Geçen senelerde bu konunun takipçisi kıymetli abim Hasret Yıldırım bir çocuk fuarını gündeme getirmiş buradaki kitaplarda "pedofili" izlerini ifşa etmişti. O zaman da bir kaç paçavra toplatılmıştı, tepki sebebiyle. İyi de bunlar nasıl basılıyor, bir merci yok mu basılmadan kitapları takip edecek, her "kitap" diye sunulan şey denetimsizce basılacak mı, illa birileri mi yakalayacak bu tip "kaçıkları" sorular sorular???
Mesela neden harekete geçilmez "TEMİZ EKRAN TEMİZ VİCDAN" çağrısı neden yapılmaz? Sineması, Dizisi, Klipleriyle "fuhuş" batağına batan bir ülkenin vatandaşı olarak bu "linç" girişimine kim "DUR" diyecek. Hele ki Klip adı altında piyasaya sürülen "FUHŞİYAT" ne zaman Sayın etkili ve yetkililerimizin gündemine gelecek ve ne zaman "TEMİZ EKRAN TEMİZ VİCDAN" adımı atılacak? Acaba kitlesel bir hareket mi bekliyorlar, hani şöyle Allah muhafaza Ecrin bebek olayı gibi 10 - 15 tane hadise olacak, şehirler ayağa kalkacak kitlesel eylemler falan olacak da ondan sonra mı Harekete geçilecek???
Merak ediyorum doğrusu.