Yahudilerin çok sevdiğim bir özelliği var. Netice odaklı çalışır Yahudi, onun için Hatice’nin hiç bir önemi yoktur. Bu sebeple “Haticeye değil neticeye bakarım” diye hayata bakışını özetler ve daima kazanan taraf olur Yahudi.
Biz öyle miyiz, tabiki Hayır. Efendim biz seferden sorumluyuz zaferden değil diyerek zaferi veren Allah, dolayısıyla ben seferden sorumluyum. Keşke seferden sorumlu olsak gerekleri yerine getirsek elbette sonuç da ona göre olacak ama nerde????
Her Ramazan farklı bir temayla halkımızın karşısına çıkıp gündem belirliyoruz. Basın toplantısı, afişler, dergi, Radyo TV programı, vaazlar... Netice ??? Ne değişti? Efendim bu çalışmadan önce şöyleydi şimdi böyle oldu diyebileceğimiz bir gelişme var mı? Yok, gerçekten yok. Çünkü biz işin bu kısmıyla hiç ilgilenmiyoruz. Biz yaptık mı, söyledik mi Tamam. Netice ????
Bu sene tema İsraf Olmasın idi. Afilli bir tema, 20 milyon ekmek günde çöpe gidiyor İsraf Olmasın. Eeee bu kadar çalışma yapıldı ne oldu, Bilmiyoruz. Kocaman Bilmiyoruz. Çünkü bizim böyle bir çalışmamız yok. Yaptık mı yaptık, Anlattık mı anlattık.
“İstatistiği olmayan hiç bir şey yapmamıştır” der iktisat bilimciler. Artık işin mutfağından çıkıp sonucuyla da ilgilenmek gerekiyor. Yoksa samanlıkta iğne aramaya devam ederek Enerji İsrafına devam ederiz.
İşin içine “netice” odaklı çalışmayı katarsak işte o zaman arzu edilen neticelere ulaşabiliriz yoksa afilli gündemlerle tribünlerden sadece alkış alırız evet ama bu kocaman bir hiç olur. Gelin yazık olmasın bunca gayret çünkü Allah yalnızca işini güzel yapanları sever. Bu da ancak netice odaklı çalışmayla gerçekleşir.
Selam ve Dua ile...